Ölümcül Yumurtalar - Mihail Bulgakov - Kitap Yorumu
Fakat hayatta her şeyin bir sonu vardı...
Bulgakov'un okuduğum 4. kitabı oldu Ölümcül Yumurtalar. Genç Bir Doktorun Anıları
içlerinde en sevdiğim olmuştu, en gerçek olanıydı. Köpek Kalbi ve Usta ve Margarita
ise daha fantastik. Ölümcül Yumurtalar ise en sıra dışı olanı bence.
Profesör Viladimir İpatyeviç Persikov her zamanki gibi laboratuvarında çalışırken ilkel organizmaları inanılmaz derecede arttıran bir kızıl ışın keşfeder. Tam da o sırada ülkedeki bütün tavuklar ölünce hükümet acil olarak tavuk sayısını arttırmak için bu buluşu alır ve kullanmaya başlar, oysa ki daha bunun ne olduğunu nasıl kullanacağını profesör bile bilmemektedir. Aslında küçük sayılabilecek bir karışıklıkla bu ışın kullanılınca korkunç olaylar meydana gelir.
Konusu kısaca böyle, zaten kendisi de çok kısa bir kitap. Sevdin mi diyecek olursanız bloguma sık uğrayanların tahmin edebileceği gibi ne yazık ki pek sevmedim. Bilim kurgu ve hiciv karışık diyor yorum yapan pek çok okur ama ben hiç bir yere Stalin'i yerleştiremediğim için sevmedim bilim kurgu ile karşık hicivi
Ama çıkarılacak çok önemli bir ders var bu kısacık romandan. Bırakınız bilimi bilim insanları yapsın. Hatta sadece onlar konuşsun bu konuda yoksa felaketler her an kapımızı çalabilir.
Sevgiler
Sevim
Not: Yazarın diğer kitaplarının isimlerinin üzerine tıklarsanız onlar ile ilgili yazıma da erişebilirsiniz
17 Yorumlar
Evet daha gerçek konulu kitaplar seviyorsun
YanıtlaSilyaş nedeniyle daha klasikçiyim ben :)
SilBu kitabı okumayı düşünüyordum. Sanırım bana hitap edebilecek bir kitap :)
YanıtlaSilbilim kurgu, distopya gibi tarzları sevenler kesinlikle çok sever eminim
SilGüzel bir tanıtım olmuş. :) Bilimkurguyu pek sevemiyorum, sadece anlatım derin ve güçlüyse sevebilirim. Bu kitap da çok kısaymış, o yüzden bana hitap etmeyebilir. Daha çok fantastikçiyim ben. :))
YanıtlaSilben de hep günlük olayların peşindeyim :)
SilHerksin kendi işini yaptığı, kendi uzmanlık alanında ürettiği bir ülke en büyük hayallerimden, hayallerimizden sanırım...
YanıtlaSilAhh ahhh keşke Sezgin Bey keşke
SilUsta ve Margarita yetti bana, başkasına çok da gerek yok :D
YanıtlaSilhaklı olabilirsin :)
Silevet herkes kendi işine baksa ne güzel olacak ama insanımızın bir miktar kafası karışık sanki :D Başka kitaplarda kendimizi bulmak dileğiyle…
YanıtlaSilbizde amiyane tabirle 'ağzı olan konuşuyor' durumu olduğu için herkes kendi işine bakmıyor
SilGenç Bir Doktorun Anıları'nı çok sevmiştim. Sonra da Köpek Kalbi'ni okudum. Sanırım bu kitabı da Köpek Kalbi gibi daha bilim-kurgusal. Konuşmak için erken olabilir ama bu yazardan en sevdiğim kitap her zaman ilk okuduğum kitabı olarak kalacak galiba :)) Yorum için elinize sağlık :)
YanıtlaSilkesinlikle katılıyorum. genç bir doktorun anıları gibi yok
Silölümcül yumurtalar, bir de morfin, okumadığım iki kitabı kaldı :)
YanıtlaSilokumak için acele etmesen de olur :)
Silvalla ben hepsini okudum ama anlayamıyrum Rusya tarihini doğal olarak bilmediğimizden... Bilimi bilim insanlarına bıraksak ne güzel bir dünya olacak
YanıtlaSil