Ülker Abla - Seray Şahiner - Kitap Yorumu
İnsan kısmı başkasını yargılamadan kendini aklayamaz zaten...
Sevgili Handan sayesinde tanımıştım Seray Şahiner'i. Antabus'u okumuş ve çok sevmiştim. Hatta o yazıma tıklayanlar görecekler ki Ülker Abla karakterini çok beğenmişim. O yüzden elime çok büyük beklentiler ile elime aldım Ülker Abla'yı ama...
Konusu ve kurgusu tek kelime ile muhteşem. Ülkemizin oluk oluk kanayan yarası 'kadına şiddet' 2020 yılında 410 , 2021 yılında 345 kadın öldürülmüş. Eşi tarafından, eski eşi tarafından, dini nikah ile birliktelik yaşadığı kişi tarafından, ailesi tarafından, sevgilisi tarafından yada sokakta yürüyen bir manyak tarafından. Fiziksel açıdan erkekten daha güçsüz olduğu için kadınların yaşama şansı daha az ülkemizde.
Ülker Abla kocasından sürekli şiddet görüp hastanelik oluyor ve günlerce hastanede yatıyor. Pek çok kadın gibi çocuğu için katlanıyor bu işkenceye. Oğlu askere gittiği gün ise eline sadece kimliğini alıp evi terk ediyor. Nereye gidecek peki ? En iyi bildiği yer olan hastaneye. Kimsesi olmayan hastalara refakatçilik yaparak en azından karnını doyuruyor. Bebek yeleği örüp doğumhanenin kapısında satıp para kazanıyor. Ve hikayesi bize anlatıyor.
Çok iyi bir konu seçmiş Şahiner kendine yazdığı pek çok şeye katılıyorum. Özellikle 'kadın ayakları üstünde durmalı' lafının gereksiz kullanıldığı ile ilgili yorumlarına. Açın gündüz kuşağı programlarını bütün sunucular gelen kadın konuklara neden ayaklarının üstünde durmadın diyorlar. Bu sunucular bütün ülkeyi İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa'dan ibaret sanıyorlar. Sanki her yer 10 dakikalık mesafede okul yada adım başı çalışacak işyeri dolu. Bu ülkenin coğrafi açıdan zayıf şartlarındaki şehirlerinin küçücük ilçelerinde yaşayan bütün kız çocuklarının okula gitme yada iş bulup çalışma sansı var gibi yükleniyorlar. İşte Ülker Ablaya da neden babandan kaçmak için evlendin diyenleri yerden yere vuruyor Şahiner. Bunda çok haklı ama...
'Ama' nedenime geleyim şimdi. Antabus'ta da küfür ettiği pek çok yer vardı karakterin ama Ülker Abla'da 160 sayfalık kitapta dilimizin en argo sözcüğü hatta en ağır küfrü diyelim en az 160 kez kullanılıyor. Bu kadar ağır argo üstelik kadınları aşağılamak için kullanılan bu sözün kadınlar için yazılmış bir kitapta bu yoğunlukta kullanılması beni çok rahatsız etti. Bu güzel kurguya yazık olmuş dedim ben.
Gönül rahatlığı ile okuyun demeye de dilim varmıyor o yüzden. Ben anlattım tercih sizin
Sevgiler
Sevim
21 Yorumlar
Kitabı hiç duymamıştım. Kadınların sorunlarına değinmesi güzel ama küfür konusunu ben de sevmem. Bir de hayatın gerçeği değil mi derler, insan bir şeyi gerçek olarak bu kadar benimserse o kötü şey yok olup gitmez hiç. Aynı durum çok şey için geçerli. Tanıtım için teşekkürler.
YanıtlaSilBiraz fazla kufur var ama konu gercekten enfes
SilBen şimdi Seray Şahiner'i pek merak ettim ama önce başka kitaplarını alıp bir başlayayım bence. Güzel bir yazar tanışması oldu benim için, teşekkürler.
YanıtlaSilAntabus önceliginiz olsun
SilKendi kusurlarına kör olan insan başkalarına sıralar gider kendince sebeblerle
YanıtlaSilsıradaki kitabı buldum sayenizde, ülkemizin ayıpları bitmiyor maalesef
YanıtlaSilO zaman önce Antabus
SilYazarı severim ama eleştirinize ben de katılırım Sevim Hanım, elinize sağlık:)
YanıtlaSilHer şeyin bir sınırı var burada biraz aşılmış sanki
SilDuymadım ama okurum bu kitabı.
YanıtlaSilÖnce Antabus okursan daha iyi olur
Silhımm okurum ama küfür hiç sevmem romanda, otomatik portakal ı o yüzden hiç sevmem, bu yazarı bir keşfedeyim :)
YanıtlaSilYazarı araştır seversin bence
Silevet iyi öykücüymüş, bir de gelin başı adlı öykü kitabı iyiymiş :)
SilSahaflardan bakarim gelin basina
SilÜlker Abla'nın zor bir yaşamı olmuş, çocuk olunca kadınlar seçim yapmakta çaresiz kalıyor çoğu zaman. O ortamda büyüyen erkek çocuğunun gelecekte nasıl olacağı da ayrı bir konu ya oraya hiç girmeyeyim. Ağır kelimeler, okuduğum bir metinde geçtiğinde ben de rahatsız oluyorum. Gerçek hayatta kullanılmıyor mu kullanılıyor ama bunu her sayfada yazmış olmak kesinlikle itici bence.
YanıtlaSilYa mutlaka agzimizdan kacar sinirlenince hangimiz asla küfür etmedik diyebiliriz ama o kadar coktu ki rahatsiz oldum. Haricinde konu ve ele alis bicimi bence efsane
SilAntabus cok ince yarim gunde okursun
YanıtlaSilAntabus çok güzel bir kitaptı. Grup olarak severek okumuştuk. Sonradan tek kişilik oyununu da yaptılar. Birkaç arkadaş oyunu izlemeye gitmişti, ben gidememiştim, oyunu da çok iyiymiş.
YanıtlaSilBen Antabus okur okumaz Ulker Ablayi yazmisim o kadar dikkatimi çekmiş o karakter Antabus da...
SilYazarı bilmiyorum ama okumasam da olur sanırım 😊
YanıtlaSil