Budala - Dostoyevski - Kitap Yorumu

İyi insanlara ihtiyacım var.. 

Bazı kitaplar, bazı yazarlar öylesine büyük ki okuduktan sonra ben bunu blogda yazmasam daha iyi sanki diyorum. İşte bu yüzden Dostoyevski gibi bir devin kitabını yorumlamak gibi bir haddi bulamıyorum kendimde. O yüzden bir kaç kelime yazacağım Budala hakkında  malutmatfuruşluk yapmanız gerekirse bir yerde, aklınızda bulunmuş olur. 

Kahramanımız Prens Mişkin Budala'da. Ama babası kral değil, tahtta değil, Prens Rusya'da sıradan unvanlardan biri. Ve sevgili Mişkin epilepsi hastası olduğu için çocukluğunda ve ilk gençlik yıllarında konuşma hatta anlama becerilerinde sorun yaşamış ailesi de tedavi için  İsviçre'ye göndermiş onu.

İşte Budala Mişkin'in trenle ülkesine dönmesi ile başlıyor ve daha trende fotoğrafını gördüğü anda aşık olduğu Nastasya Flipovna, ve Nastasyanın aşıkları, Mişkin'in uzak akrabalarının oluşturduğu oldukça kalabalık karakterler ile devam ediyor.

Budala denen karakterin aslında her koşulda iyi olan, iyi olmaya çalışan biri olması çağımızın da en büyük ironisi zaten. Dostoyevski'nin sara hastası olması sebebiyle Mişkin kendisinden izler taşıyor mutlaka.

Dostoyevski neden romanlarında bu kadar çok ölümü, öldürmeyi, cinayeti işliyor bilmiyorum ama okurken yorulsanız da Mişkin'i çok seveceksiniz eminim..

Okuyunuz efendim mutlaka okuyunuz

Sevgiler