Manevi acının yanında fiziksel acının ne önemi var ?


Nasıl anlatmaya başlayacağımı bilemiyorum. Son zamanlarda okuduğum en ağır romandı. Dili, çevirisi  değil anlattıkları ağır olan... Notre Dame'ın Kamburu kadar bilinmese de bence klasikler içinde çok büyük öneme sahip bir eser ve Victor Hugo bu romanı 26 yaşındayken yazmış. İdam cezasını eleştirmek için yazdığı bu eser ilk baskılarında isimsiz yayınlamış. Ön sözünde yazdığı gibi, bu kitabı yazmaktaki amacı ; idam cezasının kaldırılmasına olan savunma ihtiyacıymış...




Mahkemesi görülen ve jürinin kararını bekleyen mahkuma avukatı ' muhtemelen ömür boyu kürek cezası alacaksınız ' der... Mahkumun cevabı ise ölmek yüz kere daha iyi olur . Ve jüri kararını açıklar . Ölüm Cezası...

Mahkum temyize başvurur ama kabul edilmeyeceğini de bilmektedir. 6 hafta süresi kalmıştır. Bicetere hapishanesinde zamanını beklemeye başlar . Düşünür düşünür düşünür Hasta annesini, hasta karısını ve üç yaşındaki kızını düşünür İnfaz günü hapishaneden alınıp Conciergerie adalet sarayına nakledilir, ama bu nakil sırasında tüm Paris halkı onu izlemekte ve idam mahkumu diye alay etmektedir. Mahkum saatleri saymaktadır. Güneşi tekrar göremeyecektir, kızına sarılamayacaktır, bir kaç saat sonra giyotin kafasını kopartacaktır. Hep bir affedilme umudu vardır içinde acaba acaba acaba yalvarsa affedilme umudu olabilecek midir? Yoksa Greve meydanında herkes onun ölümünü alkışlayacak mıdır ?

Bir kaç saatte bitecek kadar kısa olan kitabı üç günde ancak okuyabildim. Çok zorlandım , mahkumun iç çatışmaları, konuşmaları, düşünceleri o kadar gerçekti ki sık sık roman olduğunu unuttum.

Bence muhteşem bir eser, ama mutlaka okuyun diyemiyorum çünkü gerçekten okuduklarınızı sindirmeniz kolay olmayabilir. Ölüme mahkum olan bedenin trajedisi, son günleri, ölümün gerçekliği ve insanın yaşama arzusu o kada güzel anlatılmış ki kendinizi, fikirlerinizi sorgulamamanız mümkün değil.

Ve altı çizilecek hatta ezberlenecek bir cümle ile bitirmek istiyorum yorumumu

İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkumdur.

Sevgiler, 
Sevim





26 Yorumlar

  1. Son cümle insanı sarsıyor gerçekten de.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle ne kadar da doğru bir söz
      Sadece biz yaşarken infaz gününü bilmiyoruz
      Bu kitap beni çok etkiledi

      Sil
  2. Kesinlikle okumak isterim. Oldukça genç yaşta yazmış, çok teşekkürler, emeğine sağlık.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 26 yaşında böyle bir eser.... Çok çok beğendim ben

      Sil
  3. O yaşta bir genç bu kadar derin bir duygu yoğunluğuna ne ara kavuşabilir ki? Allah vergisi bir yetenek olmalı bu.

    Ayrıca o kadar güzel anlatmışsın ki kitabı okumuş kadar etkilendim doğrusu. Emeğine sağlık canım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bazı insanların yüz iki yüz yıl sonra bile bugün yazılmış kadar güncel bir şey yazabilmesi ve üsteliküo yaşta yazabilmesi bence de Allah vergisi bir güç

      Sil
  4. Okurken cok etkilendigim kitaplardan biriydi. Hatirlamak güzel oldu. Tesekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun yıllar unutabileceğimi sanmıyorum

      Sil
  5. çok etkileyici bir kitap sakin bir ortamda okumak lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle sakin ve huzurlu bir ortam istiyor

      Sil
  6. Yüzleşme;elimizde bulunan hakların,yaşam süresinin farkına varmayı perçinleyen bir ruh;bütünlük...Teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ölümün gerçekliği ile yüzleşmek bu haklısınız

      Sil
  7. Okumayı düşündüğüm ama zaman verdiğim kitaplardan. Son cümle gerçekten sarsıcı ama sadece sarsılıyoruz sonra kaldığımız yerden devam ediyoruz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle bir türlü hayatı hakkettiği gibi yaşamıyoruz.. Mutlaka okuyun

      Sil
  8. Müthiş bir kitaptır. İnce olmasına aldanmamalı. Her sayfasında mahkumla birlikte bir mucize sonucu kurtulmayı hayal eder durursunuz.

    Bu yorumu okuyan arkadaşım, kitabı okumadıysan çok şey kaybettin demektir :)

    YanıtlaSil
  9. Benimde seneler evvel okuduğum çok sevdiğim bir kitap yeniden okuyacağım :)

    YanıtlaSil
  10. öleceğini bilerek yasayan insanın öldürüleceğini bilerek gecirdiği ukteleriyle hayal ettiği ama hangisinden baslayıp hangisini yetiştirebileceğini bile bilmeyen ama etrafındaki herseyin hatta aldıgı nefesin bile belki de ilk defa farkına vararak gecirdiği, kendiyle hesaplaştığı kronometreye bağlı zaman diliminin geri sayımı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle alacağı nefes bile sayılı

      Sil
  11. hıms okumadım bunu okurum tabii. e hugo yani süfer tabii. ne güzelmiş konusu çarpıcı. tam da bu konuda çok çok önemli iki film var bak. biri, robert bresson, bir idam mahkumu kaçtı, diğeri de kieslowski, ölüm üzerine bir film, ikisi de sinema başyapıtı. ah bir de marie antoinette var ya böyle idam edilen boş yere :) filmi onun da süperişkooo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa Deep adam 26 yaşında yazmış bi de...
      Ay evet artık film izlicem ne zamandır az film izliyordum

      Sil
  12. Bir türlü okuyamadığım kitaptır kendileri, öyle kitaplıkta duruyor ama başlayamadım :) Cümleyi çok sevdim ama...
    "İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkumdur."
    Ne kadar doğru, elinize sağlık...

    YanıtlaSil
  13. Kitabı sanırım 2 ay önce okumuştum. Ben en çok baba-kız konuşmasından etkilenmiştim. Kızının onu tanımaması oldukça acıydı. Onun harici anlatılanlar da öyle ama iyi ki de yazar bize böyle güzel bir roman kazandırmış ☺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Suçlu biri için bile ölmesin diyorsun ne tuhaf dimi

      Sil