Vatanı Sevgi Olanlar -Kanadı Kırık Kuşlar


Kasım 2016 da yayınlanan 400 sayfalık Ayşe Kulin romanı, Kanadı Kırık Kuşlar. 1930 lardan 2016 ya kadar uzanan hem dünya hem Türkiye tarihine tanıklık eden gerçeklerin hikayesi... Yine en sevdiğim tarz..Yine  bu kişiler kim, gerçekten yaşadılar mı diye araştırmama sebep olan, araştırıp gerçek hikayeler olduğunu gördükçe daha bir keyif aldığım tarz edebiyatta...

Neden bilmiyorum ama bilim kurgular, doğa üstü metinler hiç çekmiyor beni.. Bu dünya da geçmiş kişilerin romanlaştırılması içimi ısıtıyor... Bu roman da öyle gerçekten Mustafa Kemal Atatürk' ün isteği ile ülkemize gelmiş, ders vermiş bir çok hoca geçiyor Kanadı Kırık Kuşlar'da



Elsa ve Gerhard Yahudi Alman'lardır ve Hitler zulmünden kaçarak Türkiye' ye gelirler bir çok Alman dostlarıyla birlikte.. Gelenlerin hepsi çok birikimli, donanımlı hocalardır ve o yıllarda yeniden yapılanan İstanbul Üniversitesinde çalışmaya başlarlar.. 2 çocukları vardır Peter ve henüz 1 yaşını bile doldurmamış olan Susy.... 

Yanlarında başına buyruk hizmetçileri Hanna ' da vardır.  Peter Almanca eğitim veren bir okula giderken , Susy komşular ve  Hanna' nın evden kaçışıyla eve gelen temizlikçi Fatma sayesinde kendini bir Türk hem de Atatürk' ün kızı sanarak büyür. Soran herkese ben Türk'üm demektedir.. Alt komşuları Madam onun ikinci  annesi gibidir.  Hatta bazen yumuşak tavırlarıyla annesinden bile yakındır Madam,  Susy' e.. Bir de Demir üst kat komşuları ilk aşkı Demir...

Susy 18 yaşına bastığında Alman uyruğuna yeniden geçmeyi reddeder ve Suzan Şiliman olarak kalmayı seçer.  Demir'e hala aşıktır.  Onun kendisini hiç umursamadığını düşünürken, 6-7 Eylül olayları patlar, Rumların evleri iş yerleri yağmalanırken, artık çok yaşlı Madam hastanede yatarken yani hem ülke hem de apartmanların karman çormanken büyük aşk başlar ve Demir ile Susy yaz aylarında evlenme kararı alırlar. Ama beklenmedik bebek sürprizi düğünü öne çektirir genç çifte

Ama kötü bir sürpriz daha vardır onları bekleyen, anne baba arasında kan uyuşmazlığı vardı ve minik bebeğin kanının değişmesine gerek olabilecektir, kan aranamış , yakın akrabalarda bulunamamıştır.

Çalkantılı yıllarda birbirlerine çok aşık bir anne bana ile ODTÜ kampüsünde büyüyen Sude'nin  siyasi çalkantılar Ankara' da daha fazla kalmasına  engel olur annesinin gündüzlü okuduğu okulda  , yatılı okumak İçin İstanbul'a gelir, Okulu da  sosyal faaliyetleri de çok sever, aşık da olur okulda ama  Mezuniyet günü Yahudi olduğu için terkedilir Sude.....

Aşka küseceğini düşünürken , o yaz tanıştığı bohem bir hayat yaşayan arkeolog Korhan' la evlenmeden  flüt çalıp, votka yaparak, kitap okuyup dünyayı gezerek 6 yıl büyük aşk yaşar.... Ya da aşık olduğunu sanarak... Sonra bu bu hayat da onu sıkar Korhan'ı terkeder, Korhan ise ona gitme demez bile..

10 yıl sonra ise  sadece çocuk yapabilmek için Korhan' a döner, bencildir Sude. Yada öyle gözükmektedir. Sadece kendisini düşünen başka kimseyi önemsemeyen genç bir kadın.. Bir süre sonra da zaten tek başına yaşamak için kızını annesine bırakıp Londra 'ya gider

Esra böyle bir ailenin kızıdır işte.. . Anneannesi ve dedesi ile büyümüş, Alman Yahudisi bir aile ile Türk Müslüman bir ailenin 3. Kuşaktan torunu ve doktor... Son zamanlarda güzel ülkesinde yaşanana karışıklıklar dolayısıyla annenannesinin Londra' ya git dediği, gezi olaylarında tanıştığı gazeteciye aşık ....

4 kuşağı anlatıyor Kanadı Kırık Kuşlar. Bu defa romanın konusunu çok anlattım biliyorum ama içimden size detaylı yazmak geldi.

 Çok çarpıcı tespitlerle birikte 1930 larda Atatürk'ün eğitime verdiği önem ve İstanbul Üniversitesi reformunun hazırlanması, kendi ülkelerinde aşağılanan bu insanlara Türkiye'de verilen değer, sonra gelen kıskançlıklar, Atatürk'ün ölümünde halkın hissettikleri gibi...

1945 te Hitler'in büyük yenilgisi , 1970 lerin çiçek çocukları, 70 lerin sonunda tırmanan terör , Hrant Dink' in vurulmasına tüm halkın verdiği tepki  ve gezi olayları hepsi aşkların hayatın içine serpiştirilmiş ülkemiz gerçekleri....

Çok severek okudum ben en çok hangi kadını sevdim derseniz Susy i sevdim sanırım.. Hem tarihin içinde biraz gezmek, hafıza tazelemek hemde aşklara dokunmak için ama en önemlisi sevginin en büyük vatan olduğunu bir kez daha hatırlamak için okunmalı... Ülkemizde yaşayan azınlıklara bir daha farklı gözlerle bakacaksınız roman bitince

Ayşe Kulin bunu hep yapıyor ve hep beni sarsıyor yazdıklarıyla yine öyle oldu...
Adı Aylin gibi, Füreya gibi, Kanadı Kırıl Kuşları okurken de  bu insanlar bu acılara nasıl dayandılar dedim sürekli....
Tavsiyelerime güveniyorsanız okuyunuz efendim...

Sevgiler
Sevim

0 Yorumlar