Da Vinci Şifresi - Dan Brown - Kitap Yorumu

 Anlamadığımız şeylerden korkarız...

İlahiyatçı bir anne ve matematik profesörü bir babanın oğlu olunca yani hem din hem matematik ile iç içe büyüyünce insanın böyle kitaplar yazması doğal herhalde. Dan Brown'dan okuduğum 2. kitap  Da Vinci Şifresi aslında  en ünlü kitabı. Yalnız Amerika'da değil tüm dünyada satış rekorları kırmış bir eser.

Louvre Müzesi müdürü Sauniere'nin  cinayeti ile başlar Da Vinci Şifresi, müdür öldürülmüş ancak ölmeden hemen önce bir şifre bırakmıştır geride. Ölüm saatinde ise  Robert Langdon ile buluşacaktır randevu defterine göre. Buluşma gerçekleşmemiş olsa da Robert'in bunu ispatlama şansı yoktur. Louvre'a ilk çağrıldığında cinayet zanlısı olduğunu bilmez Robert.  Oldukça garip gözüken  şifreyi çözmeye ise Paris Kriptoloji Bölümünde çalışan Sofie Neveu gelir. Ancak Sofie maktulün torunudur ve bunu teşkilatta bilen yoktur. ilk şifre onları 78 santime 53 santim gibi küçük boyutuna rağmen dünyanın en önemli tablosunun önüne götürür Da Vinci'nin Mona Lisa'sına

Cinayetin sebebi Sauniere'in içinde bulunduğu topluluk ve var olduğuna inanılan büyük sırdır ; Kutsal Kase. Katil zanlısı olduğunu Sofie'den öğrenen Robert'ın yapabileceği tek şey vardır kaçmak. Katile ve Sauniere'nin bıraktığı  şifreleri çözmede  Sofie'ye yardımcı olarak cinayet sebebi olan büyük sırra ulaşmak.

Bu kaçma sırasında yardım alabileceğine inandığı tek kişi tarihçi dostu Leigh Teabing'dir.  Böylece polisten kaçma ,Kutsal Kase'yi arama macerası başlar.  Sauniere' nin de üye olduğu Sion Tarikatına göre Kutsal Kase herkesin söylediği gibi İsa'nın son akşam yemeğinde kullandığı kadeh değil İsa hakkına bir takım gerçekleri açıklayan belgelerdir. Tarikat bu sırları korumaya ant içmiştir. Cinayetin sebebi de böylece ortaya çıkar bu belgelere ulaşmak. 

Yine çok fazla şey öğrendiğim bir kitap oldu Da Vinci Şifresi ; Alton Oran ve PHI sayısı  (1,618) ve vücudumuzdaki bölümlerde bu oran; benim gibi bilmeyenler için tek bir örnek vereyim omzunuzdan parmak ucunuza olan mesafeyi dirseğinizden parmak ucuna olan mesafeye bölerseniz çıkacak sayının 1,618 olması , Louvre'un uzunluğu uç uca eklenmiş 3 Eyfel Kulesi kadar olması, İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğunun İznik Konsülünde kabul edilmiş olması gibi...

Bir de tabi İsa ile Magdalalı Meryem'in evlendikleri, çocukları olduğu gibi Hristiyanları rahatsız eden kilise ile özellikle de Melekler ve Şeytanlar kitabından sonra Vatikan ile Dan Brown'un arasını iyice açan bir takım iddialar da var. En sert söylemlerden biri 'İncil insan ürünüdür, Tanrının gönderdiği bir şey değildir, mucizevi bir şekilde göklerden inmemiştir' söylemi sanırım..

Şifre çözme kısımlarından zorlanmış olsam da çok iyi bir çeviri olduğunu söylemeliyim. Filmin tamamını izlemeyebilirim ama Paris görüntüleri için mutlaka göz atacağım mutlaka.

Sevgiler

Sevim