Hobbit - Tolkien - Kitap yorumu

 Daha çoğumuz yemeğe, neşeye ve şarkıya saklanan altınlardan daha fazla değer verseydi dünya daha neşeli olurdu...

Beni bilen bilir, önyargılı hatta fazlaca inatçı biriyimdir her alanda, ben fantastik sevmem diye karar verip bunca yıldır kendimi uzak tuttum bu dünyadan. Kitap severlerin dostları da kitap sever oluyor genelde , canım Derya'm da Orta Dünya okumaları yapıyorum deyince bu konu üzerinde konuştuk biraz. Ben tabi Hobbit, Yüzüklerin Efendisi kavramları dışında hiç ama hiç bir şey bilmediğim için anlattıkları ilgimi çekti epey. Üstelik şu ara felsefe, insani ilişkiler olan hiç bir şey okumaya gücüm olmadığı için farklı bir dünyaya girmek, hatta o dünyada kaybolmak beni mutlu eder belki diyerek önyargılarımı kırdım ve  başladım bu seriye. 

Kronolojik sıraya göre önce Hobbit geldiği için ilk kahramanım Bilbo Baggins ile tanıştım.  Orta Dünyada , Shire'da - Çıkın Çıkmazı'nda -1341 yılının güneşli bir Nisan günü. Güzel evinin önünde büyücü Gandalf ile karşılaşmasıyla başına neler geleceğinden habersizdir Bilbo.

 Ertesi sabah evine gelen 13 cüce Dwalin, Balin, Kili, Fili, Dori, Nori, Ori, Gloin, Bifur, Bofur, Bombur ve liderleri Thorin in burada ne aradığını anlamaya çalışırken Gandalf'ın da gelmesiyle her şey açığa çıkar.

 Thorin'in ailesi geçmişte çok zengindir, elmaslar altınlarla dolu bir hazineleri vardır. Ancak kötü kalpli ejderha Smaug tüm hazineye el koymuş , herkesi yaşadığı yerden sürmüştür. İşte şimdi bu ekip Erebor'a doğru yola çıkacak, hazineyi geri alacaktır. Gandalf ise hırsız olarak Bilbo'yu seçmişir ve macera böylece başlar.

Bu macera boyunca taş kesilen Troller, Elflerin lideri Elrond'un Thorin'in haritasındaki gizli yazıları okuması, Ork saldırısı, kurt saldırısı, kartalların kafilemizin hayatını kurtarması ve post değiştiren Beyond ile tanışmaları, efsunlu nehirdeki hafıza kayıpları, orman elflerinin ellerine düşmeleri, fıçılarla buradan kaçışları ve Beş Ordular Savaşı gibi birbirinden zorlu mücadeleler yaşarlar.

Ancak kitabın en can alıcı noktası ve Tolkien'in muhteşem serilerinin yazmasının vesilesi büyülü yüzük de ilk defa bu kitapta ortaya çıkıyor. Gollum'un kıymetlisi yüzüğünü Bilbo tesadüfen bulur ve cebine atar sonra da yüzüğün sihirli olduğunu, parmağına takanı görünmez kılığını keşfeder. Hobbit romanı boyunca da pek çok kez yüzüğü kullanır.

Bir romandan üç film çıkartmayı başaran sinema sektörü Yüzüklerin Efendisi gibi tatmin edici bir başarı yakalayamasa da dünyanın en önemli yapıtları halinde kitabı da filmi de. Ben her zaman kitap taraftarı olarak hala okumadıysanız benim gibi yapmayın okuyun bence. Gerçekten çok keyifliydi. Geçte olsa iyi ki okumuşum.

Sevgiler

Sevim