Sahilde Kafka - Haruki Murakami - Kitap Yorumu

 İnsan kaderini değil, kaderi insanı seçer...

Sonunda Murakami'nin dünyasının kapısını araladım ben de. Bu kadar çok kitap okuyup bu kadar çok okunan bir yazarı okumamış olmam garip gelecek belki ama yazarı göklere çıkartan yorumlar olduğu kadar yerin dibine gömen o kadar çok yorum okudum ki kafam karıştı, kararsız kaldım o yüzden de bu kadar geç tanıştım kendisiyle.

Nereden başlasam külliyata diye epey düşündüm sonunda Sahilde Kafka'da karar kıldım. Yazarın fanatik hayranları grubuna dahil olmasam da tek okumayla, bir daha asla elime almam diyenler grubunda da değilim açıkçası en kısa zamanda başka bir kitabını daha okuyacağım bu entelektüel yazarı.

Gelelim Sahilde Kafka'ya; Kahramanımız Kafka Tamura 15 yaşına girdiği gün babası ile birlikte yaşadığı evden kaçar, özel bir yere yada birisine gitmemektedir. Yolculuk arkadaşı Sakura  gittiği yerde tanıştığı kütüphane memuru Oşima, kütüphanenin müdürü Saeki hanım ve apayrı bir şekilde romanımıza dahil olan 'ben deniz Nakata pek akılı değilimdir efendim repliğiyle bay Nakata, Nakata'nın yol arkadaşı kamyon şöförü Hoşino ve gizli anti-kahraman diyebileceğim Johnnie Walker 650 sayfa boyunca kafamı karıştırmaya ne okuyorum ben dememe sebep oldu. Fantastik, ama maceranın da olduğu bir roman. Bu ne saçma şey dediğim satırlar olsa da elimden bırakamadım, sonunu merak ederek okudum sürekli.

Pek çok kişinin rahatsız olduğu ensest ilişkilerin bol olduğu, marka isimlerinin cirit attığı bir roman ama o kadar dolu ki , başka kitaplara yazarlara yapılan göndermeler ve muhteşem bir playlist vermesi ve üstte de söylediğim gibi sonuna kadar ne olacak merakı sürmesi sebebiyle okudum ve "şahane, bayıldım" diyemesem de sevdim Murakami'yi.

Yazar için tanışma kitabı mıdır bilemem ama ben yazardan birkaç kitap daha mutlaka okuyacağım

Sevgiler

Sevim

**İnsan kendinin eksik bir parçasını bulma umuduyla aşık olur**