Sodom ve Gomore - Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Kitap Yorumu

 Beni sevmek demek, bana tahammül etmek demektir...

Sodom ve Gomora kentleri Eski Ahit'te geçen halklarının işledikleri günahlar nedeniyle ateşle yok edilen , yerle bir edilen, Lut gölünün altında kaldığına inanılan kentlerdir. Bu kentlerde yaşanan  ahlaksızlık, fuhuş ve eşcinsel ilişkiler nedeniyle bu cezalara çarptırıldıkları yazmaktadır kutsal kitaplarda...

Yakup Kadri bu kentlerle aynı adı taşıyan enfes romanında işgal altındaki İstanbul'da yaşanan çarpık ilişkileri anlatmış

Batı özelikle de İngiliz hayranı yada hayran olmasa da sadece para kazanmaya devam etme peşindeki bir takım elit sınıf sayılabilecek halkın kendini her açıdan İngilizlerin kollarına attığı korkunç günler. 

En yakın aile dostlarının konağını işgal edip onları müştemilata atan İngiliz'in verdiği partiye katılanlar, o konakta daha önce mescit olan odada namaz kılanların fuhuş odası haline getirilmiş bu odaya harika harika diye verdiği tepkiler

Lokantada yemek yerken fesi çıkartılması istenen Türk aydınlarının o çaresizliği 

Düşman subaylarla ask yasamak için çırpınan evli, nişanlı Türk kadınları

Başrolde Necmi Leyla olması hiç önemli değil bence, hatta Leyla'nın nişanlı olduğu halde yaptığı taşkınlar da değil. Benim içimi yakan neredeyse ağladığım alınan yenilgi sonucu kendini İngilizlere muhtaç sananlar, onlarla dost olmaya çalışanlar, İngilizlerin  işgalci olduğunu görmezden gelenler..

Bir yorum okudum bu kitapla ilgili tek kelime ile hayran oldum demiş ki " mahalle yanarken saçlarını tarayanların romanı bu' tam anlamıyla ile öyle. Mandacılığı kabul etme niyetinde olan haysiyet yoksunlarını anlatmış ve tabi ki en sonunda bu spolier sayılmaz herhalde Kurtuluş Savaşımız ile hepsinin nasıl da yenildiğini, o çok sevdikleri İngilizlerin düştüğü durumu...

Atam sana ve tüm silah arkadaşlarına nasıl teşekkür etsem bilemiyorum. Bizi o karanlık günlerden özgürlüğümüze kavuşturduğun için...

Mutlaka okuyun Sodom ve Gomore' yi mutlaka...

Sevgiler

Sevim