Geriye Yazılar Kaldı Kitap Yorumu


Pek çok kişi der ya 'Ooo benim hayatım yazsam roman olur ' işte öyle bir hayat yaşamış Leyla Umar. 1928 de Ankara' da doğan gazeteci, alzehimer nedeniyle 2015 te İstanbul' da vefat etmiş. Türk basın tarihine damgasını vurmuş isimlerden;  yaptığı röportajlar nedeniyle. İşte Geriye Yazılar Kaldı anılarını yazdığı, hatta dedesinden başlayarak hayatını ve ailesini anlattığı ,okuması çok keyifli bir kitap oldu benim için.





Dedesi ;  Mustafa Kemal Atatürk'ün yakın arkadaşıymış ve 4. evliliğini Kılıç Ali'nin kız kardeşi ile yaparken resmi nikahı Ata'mız kıymış ve bu Atatürk'ün bizzat kıydığı ilk resmi nikahmış. Bu çok ilginç bir bilgi oldu benim için. Böyle bir aileden geliyor işte Leyla Umar.

 Üsküdar Amerikan Lisesi ve ardından Arnavutköy Kız Kolejini yarım bıtakmış, ama İngilizcesi sayesinde Ercüment Karacan kendisini Milliyet gazetesinde işe almış. Hatta yakın arkadaşı Abdi İpekçi bile bu olaya ilk başlarda çok tepki gösterse de, ilerleyen günlerde  Leyla Umar'ın başarısını takdir etmiş. 

İlk evliliğine şiddet gören Umar, ikinci evliliğini Refik Erduran ile yapmış, Erduran'ın çapkınlıkları bu evliliği bitiren neden olmuş . Ablası ile hep sorunlu bir ilişkisi olmuş onu affedemediğini söylüyor kitabında.

 Yakın çevresi hep ünlü isimlerle dolu olan bir kadınmış Umar. Refik Erduran'ın yazdığı oyunlarda oynayan Ulvi Uraz, Altan Erbulak, Erol Günaydın, Müjdat Gezen gibi ismilerle dostluğu ömür boyu devam etmiş. 

Refik Erduran'ın evliliğin ilk yıllarında , Umar' ın oğlunu istememesi nedeniyle sorun yaşasalar da Amerika'da yaşadıkları yıllarda bu sorunları aşmışlar. Ve çocuklara arzuladığı.  eğitimi vermeyi başarmış  Amerika yılları da Warren Beatty'den  Robert De Niro' ya ,  Liz Taylor'dan Elia Kazan'a pek çok Hollywood simasını tanımasını sağlamış. Ama bu kişilerin davranışlarını, garip, yapay ve kaba bulmuş, aldığı sinema oyunculuğu tekliflerini reddetmekle çok mutlu olmuş. 

Ülkemizde tanınmasını sağlayan röportajları ise Humeyni , İdil Amin, Şah Rıza Pehlevi, Fidel Castro ile olanlar. Humeyni ile röportaj yapabilen tek gazeteci kendisi ( Tek Türk gazeteci anlaşılmasın, dünyadaki tek gazeteci ) yine bu kitapta öğrendim ki, Humeyni  sürgün zamanında 1 yıl Bursa'da yaşamış.Ama bu röportaj TRT de sadece 1 dakika yayınlanmış.  Umar Castro ile dostluk kurup ona yemek bile yapmış . Hatta ; Castro'ya İstanbul'dan kalkan balığı bile taşımış.





Birde benim yaş grubum hatırlar Semra Özal'ın ' Efe'nin tek dikili ağacı yok' cümlesini. İşte bu cümlenin geçtiği röportaj da Leyla Umar'a ait. 

Ömrünü basına adayan bu kadının hayatını okumak çok etkileyiciydi. Şimdi basında röportaj diye önümüze sunulanlar ile Leyla Umar'ın yaptıklarının aralarında dağlar dağlar dağlar kadar fark olduğunu görünce çok da üzüldüm işin açıkçası. Keşke bir yayın evi bu önemli röportajları bir kitap halinde yayınlasa da okuyabilsek .

Basımı olan bir kitap değildir Geriye Yazılar Kaldı   o yüzden sadece sahaflarda bulabileceğinizi düşünüyorum ama bulursanız mutlaka okuyun.  

Sevgiler,
Sevim