Büyülü Aile - Yüzyıllık Yalnızlık 


Çok sevdiğim Ahmet Ümit ' büyülü gerçekçililk diye bir şey yoktur, gerçeklik zaten büyülüdür, mesele büyülü tarafını görebilmekte' demiş. ve okuyun diyerek tavsiye etmiş bu kitabı. Baktım çevirmeni yine çok sevdiğim Seçkin Selvi çok geç kalmışım okumak için diyerek elime aldım Yüzyıllık Yalnızlık romanını. Gerçekten çok geç kalmışım ama burada suç benim değil yazarın başka bir romanını - şimdi isim vererek onun çevirmenini kötülemiş olmayayım- elli yada atmış sayfadan fazla okumaya dayanamadığım için küsmüştüm yazara.

Hem okuduğum  Nobel Edebiyat Ödüllü yazarlar listeme bir işaret daha eklemek için , hem de bu büyük yazarı tanımak için en önemli eserlerinden kabul edilen Yüzyıllık Yalnızlık ı elime aldım 




Bu büyülü Buendia ailesini okurken ben de büyülendim. Normalde romanların bir yada iki kahramanı olur ya Yüzyıllık Yalnızlık ta yirmiden fazla kahraman var, yaşadığı döneme damga vurmuş , derin izler bırakmış ama sanki hiç yaşamamış gibi bu izleri kayboluvermiş kahramanlar bunlar.

Jose Arcadio ve Ursula kuzen olmalarına rağmen, ailede akraba evliliğinden doğan domuz kuyruklu çocuklar olmasına rağmen evlenirler. Üç çocukları olur, üç sağlıklı çocuk, Aurelio Buendio, Jose Arcadio Buendio, Amaranta Buendio...

Bu üç çocuğun büyümeleri, aşkları evlilikleri karılarından yada metreslerinden olan çocukları büyüdükçe ailenin garip havası ile yaşadıkları Macando köyü büyür ve zenginleşirler. Aile uzaklardan  akraba olduğu söylenen garip Rebecca'nın da katılmasıyla iç savaşlara sahne olur.

Ailede bu iç savaşlara sahne olurken, ülke neredeyse yirmi yıl süren bir iç savaş ile uğraşmaktadır. Aurelio Buendia bu savaşın kahramanlarından olmayı başaracaktır. Yanında da yazarın dedesinin dedesi Gerineldo Marquez ile 

Kitapta oldukça geniş yer tutan muz işçilerinin grevi ve öldürülmesi ise Kolombiya'da Aralık 1928 de yaşanan bir gerçek. Bu kısımları okuyabilmek biraz cesaret istiyor.

Pek çok yorumda Yüzyıllık Yalnızlık için, çok zor karmaşık gibi yorumlar okudum ama bana pek öyle gelmedi açıkçası. Ailedeki isimler hep aynı ama yazar öyle bir şekilde anlatmış ki, hiç bir yeğen, amca, dede, torun birbirine karışmıyor. Kitapta cinsellik ve ensest ilişkiler oldukça fazla ama dünyada böyle bir gerçek varken yazar bunlara gözünü kapatmamış.

Büyülü gerçekçilik deniyor ya, olması imkansız şeylerin kitapta gerçek gibi anlatılması hani evet burada da dört yıl aralıksız - hiç durmamacasına- süren yağmur, yüz yaşından fazla yaşayan kahramanlar hala turp gibi sağlam olması, göğe yükselen torunlar var. Ama gerçekten bunları okurken -saçma, hayal- gibi gelmiyor, gerçekten olabileceğine inanarak okuyorsunuz.

Ayrıca romanın son kırk elli sayfasında yazarımız ve eşi de kahramanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

Kendi adıma söyleyebilirim ki ,şu ana kadar  okuduğum en iyi on kitap arasında sayabilirim. Harikulade bir dil, harikulade bir çeviri ve gerçekten büyülü bir gerçekçilik

Soy ağacını önünüze alıp mutlaka okuyun  Yüzyıllık Yalnızlık'ı asla pişman olmayacaksınız

Sevgiler
Sevim

İnsanın oturduğu toprakların altında ölüleri yoksa, o adam o toprağın insanı değildir.

Bir dakikalık bir uzlaşma önür boyu sürecek bir arkadaşlıktan daha iyidir.


38 Yorumlar

  1. 6 yıldır değişik aralarla elime alıp, bi türlü de bitirmediğim kitap bu. Kesin bende var bi gariplik. Aşşşırı betimlemeleri beni çooook yoruyor gibi densiz de sayılabilecek bi yorumum oluyo hep, bırakıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. estağfurullar ama bazen her kitap herkese uymuyor, biz okuma grubu işe şubatta gecenin sonuna yolculuk okuduk 10 kişiyiz sanırım bir tek ben çok kötü buldum çok zorlandım atlaya atlaya okudum geri kalan herkes hayran oldu

      Sil
  2. Çok uzun zaman önce etkilenerek okumuştum Sevim🌷🤚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de çok sevdim gözümün önüne soyağacını koydum öyle okudum

      Sil
  3. Canım benim listemde uzun zamandır duruyor ama halen daha alamadım. Yorumundan sonra alışverişlerime ekleyeyim:)

    YanıtlaSil
  4. Kutluyorum ;ah okudum,oh okuyacağım diye ne çok şeyi bıraktık geriye

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okumak istediğim o kadar çok kitap var ki nasıl zaman bulup hepsini okuyacaız

      Sil
  5. Bir eseri okuyacağım zaman genel de yorumları okumamayı tercih ediyorum.Böylece kahramanlarını önce ben yorumluyorum hayal dünyamda.Eğer çok beğendiğim ve etkilendiğim bir eserse sonrasında mutlaka farklı açılardan görebilmek için hakkında araştırma yaparım.Yüzyıllık Yalnızlık Güney Amerika'da ki ülkelerin kültürleri hakkında ilgi uyandırdı bende.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de spolier içeren yazılara bakmamaya çalışıyorum ama zevkne güvendiğim bir kaç kitap dostumun fikrini de okuyorum

      Sil
  6. Bu kitap için söyleyeceğim tek şey yüz yıllık yalnızlığı sevenler ve sevmeyenler olarak ikiye ayrılmış büyük bir kitlenin varlığıdır
    Soy ağacını önüne aıp okursan hele de bir de havandaysan çok güzel mesajlar içerir ve bizim gibi sevenler grubuna dahil olursun .
    Sevgiyle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. doğru olabilir, seven çok sever sevmeyen de sevmez çok keskin bir kitap ortada değil

      Sil
  7. beni de okudugum da cok etkileyen bir kitaptı ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aile içi çatışmalar ülkedeki çatışmalardan daha ilginç

      Sil
  8. Daha önce başlayıp bir hayli de ilerlediğim halde nedendir bilinmez (kesinlikle beğenmediğim yada zor olduğu için değil) elimden düştü ve bir daha bakamadım. Tekrar baştan okuyacağım inşallah. Bu içten tavsiye için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. soy ağacı kısmını fotokopi ile önünüze koyarsanız çok daha verimli ilerlersiniz bence

      Sil
  9. Ben bu kitabı daha okumadım. Demek ki listeye ekleme zamanı gelmiş. 💕

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sakin bir kafa ile kesinlikle okumalısın

      Sil
  10. Senin yorumların benim için hep değerli... bende sıraya koyuyorum ��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. canım benim ya, blogun yok diey sana özel gönderiyorum bende

      Sil
  11. Yüzyıllık Yalnızlık, okuduğum en iyi kitaplardan bir tanesidir. Ve tabii Marquez şu dünyada gelmiş geçmiş en mükemmel yazarlardan biridir. Başkan Babamızın Sonbaharı, Kırmızı Pazartesi, Kolera Günlerinde Aşk, en sevdiğim kitaplarıdır. Sen anlatınca bir kez daha okumak istedim. Başlayabilirim yeniden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kırmızı pazartesi okuyacağım ben de mart ayında

      Sil
  12. Valla ben de okudum hatta bitirdim ama ömrümden ömür gitti. İsimler birbirine karıştı, mekanları bir türlü oturtamadım, iç savaş neden çıktı ve kahramanlarımız hangi tarafta onu anlamadım bir de bu kadar gerçekliğin içine rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu anlayamadığım absürt olayları konuyla bağdaştıramadım. Özetle, belki de okurken en zorlandığım kitaplardan biri diyebilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. işte bütün meselee gerçek mi rüya mı karar verememek :) büyüsü de bu sanırım :)))))

      Sil
  13. 2-3 yıl önce okumuştum. Çok farklı bir kitap. Bir ailenin birkaç neslin öyküsünü anlatması da çok ilginç

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 21-22 kişilik kahram listesi kolay değil

      Sil
  14. Epey oluyor okuyalı gerçekten müthişti, hem düşündürüyor, hem güldürüyor ki, kahkahalar attığım yerleri vardı. E, boşuna Nobel almamış dedirtti. Eline sağlık canım çok güzel bir tanıtım olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet nobel alanları beğenmezler binlerce kez hakkediyor nobeli

      Sil
  15. ya okurken dört yıl hiç durmadan yağmur yağdı yazıyor biliyorsunuz imkansız ama okurken işte imkansız gibi gelmiyor hiç

    YanıtlaSil
  16. e süfer tabiiii :) yaşar kemalin arkadaşıııı olcak o kadaar hihihi :)

    YanıtlaSil
  17. Şimdi gördüm. Eline sağlık. :)

    YanıtlaSil
  18. Bildiğim yerlerden çıkarsa, kolay :))

    YanıtlaSil
  19. Uzun zaman oldu okuyali. Okuma listem hafiflerse tekrarlayabilirim ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bir kez daha okuyacağım yaa değer

      Sil
  20. Bende karmaşık diyenlerdenim :)

    YanıtlaSil