Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm - Zülfü Livaneli - Kitap Yorumu
Stockholm'de Bir Türk - Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Ömer Zülfü Livaneli; gazeteci, yazar, müzisyen, milletvekili...Pek çok özelliği ile tanınan bilinen biri ama benim için en önemli özelliği yazarlığı olan bir üstad. Neredeyse tüm kitaplarını çok büyük bir keyifle okuduğum büyük bir kalem... Yaşar Kemal ' in de kadim dostu aynı zamanda...
Ne kadar zamandır aklımda olan ama bir türlü fırsat bulup okuyamadığım 2000 li yıllarda basılan ama yazmaya 1974'te başladığı Bir Kedi, Bir Adam , Bir Ölüm romanı elimde bu sefer. Çok uzun bir roman değil , bir günde okurum diye düşünsem de öyle olmadı biraz derin, üzerinde düşündüren, gerçeklere dayalı bir hikayesi olan bir eser... 2001 yılı Yunus Nadi Roman Ödülü sahibi ayrıca...
Gerçeklere dayalı dedim, çünkü roman Stockholm'de bir mültecinin hikayesi , Zülfü Livaneli'de uzun yıllar burada yaşadığı için onun karşılaştığı, tanıştığı kişilerde izler taşıyor muhakkak ki... Berrak, temiz, akıcı kısacası mükemmel bir Türkçe ile yazılmış , hiç bir cümlede, hiç bir kelimede acaba burada ne demek istiyor diye düşünmeden su gibi okudum gerçekten.
Konusuna geçmeden biraz da şimdiye kadar hiç görmediğim tarzından bahsedeyim. Romanda bir bölümü yazarın kaleminden okuyorsunuz , hemen arkasından o bölümle ilgili eksik kalan yerleri romanın ana karakterinin kaleminden... Çok değişik, çok ilgi çekici bir tarz olmuş, karaketer size 'yazar böyle yazdı, çünkü ben ona öyle dedim ama olayda şu ayrıntılarda vardı diye farklı şeylerde vardı' diyor bir anda...
Sami Baran Stockholm'de siyasi mülteci olarak yaşayan her gün yeni bir hastalık sebebiyle hastaneye gitmesi ve artık gördüğü halüsinasyon sebebiyle hastanenin psikiyatri servisinde tedaviye alınır. Bir gün hastanede bir başka Türk hasta olduğunu öğrenir, hastanın odasına gittiğinde ise bu kişinin onun ülkesinden kaçmasına sebep olan olayları yaratan eski bakan olduğunu görür.
Sami Baran Stockholm'de siyasi mülteci olarak yaşayan her gün yeni bir hastalık sebebiyle hastaneye gitmesi ve artık gördüğü halüsinasyon sebebiyle hastanenin psikiyatri servisinde tedaviye alınır. Bir gün hastanede bir başka Türk hasta olduğunu öğrenir, hastanın odasına gittiğinde ise bu kişinin onun ülkesinden kaçmasına sebep olan olayları yaratan eski bakan olduğunu görür.
Şimdi sürekli beş, altı yıl öncesine gitmekte eski günleri, buraya gelmesini sebep olan o acı günleri düşünmektedir. Bakanın burada olması diğer mülteciler arasında da hararetli olaylara sebep olur.
Romanda diğer mültecilerin de hayatlarını, geçmişlerini ve acılarını okuyoruz hem yazarın, hem de Sami'nin ağzından...
Unutmadan Sami'nin bir de kedisi vardır Sirikit... Tam bir kedi...
Çok farklı, çok etkileyici bir kitaptı, Gurbette olmak yalnız olmak, çaresizlik muhteşem bir şekilde anlatılmış, muhtemelen Zülfü Livaneli bu süreçleri yaşadığı için yazarken, ruhunu ortaya koymuş...
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm yirmi dokuz yılda tamamlanmış bir roman, ülkemizin bir dönemine tanıklık ediyor, keşke bunlar yaşanmamış olsaydı diyorsunuz.Dönem romanlarını sevenler için biçilmiş kaftan Ben çok sevdim okursanız seversiniz bence...
Sevgiler
Sevim
14 Yorumlar
Benimde beğendiğim bir kitaptı.
YanıtlaSilZülfü Livanelinin kalemini seviyorum
SilYazardan okuduğum ilk kitaplardan. Ben de çok sevmiştim. Sonra devamı geldi, bütün kitaplarını okudum zaten.
YanıtlaSilEngereğin gözünü okumadım onu okuyacağım ben de
SilEşimin kardeşinden zamanını hatırlamadığım bir zaman aldığım ama halen daha okuyamadığım bir kitap olur kendileri. Artık seneye okurum inşallah :)
YanıtlaSilAy mutlaka oku Beyda çok etkileyici
SilGeçenlerde elime alıp epey incelediğim, kararsız kaldığım kitaptı. Nedense o anda rafa geri bıraktım. Sen tavsiye ettiysen okunmalı diyorum.
YanıtlaSilBen oku derim
SilKitabın etkileyici hikayesi anlatımınla cezbediyor insanı..
YanıtlaSilTeşekkürler canım..
Silhımm livaneli hiç okumadım. ama dediğin gibi ne güzel bir konu imiş ve de yazım şekli :)
YanıtlaSilÇok ilginç geldi bir yazar bir kahraman hiç okumadıysan tavsiyem son ada ilk onu oku şahane bak
SilYazarın bu kitabuni okumamıştım.Huzursuzluk adlı kitabı hediye gelmişti.Ama 35 sayfa kadar okuyabildim.Senin yazından sonra yazara bir şans daha verebilirim.
YanıtlaSilKalemine sağlık canim
Ben yazar olarak çok beğenirim gerçekten
Sil