Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana - Yaşar Kemal - Kitap Yorumu
Savaş icat eden görmesin cennet
Bu madem bir ilk kitap yorumu o
zaman dev bir ismin kitabı olsun.. Ülkemizin en büyük değerlerinden biri
Yaşar Kemal ve onun en ünlü eserlerinden... Bir Ada Hikayesi. Aslında bu eser
bir dörtleme :
-Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana
-Karıncanın Su İçtiği
-Tanyeri Horozları
-Çıplak Deniz Çıplak Ada
Dörtlemenin ilk kitabı ile
başladım ve okumakta bu kadar geç kaldığım için çok üzüldüm.. Beni bu kadar
etkileyebileceğini tahmin etmiyordum doğrusu.. Rüyamda adaya gidecek kadar
sarstı beni sanırım.
Yıl 1923,
Yer Kazdağları’ na karşı Karınca Adası.. Babaları, dedeleri tüm ataları Türk topraklarında
doğmuş olan 500.000 kadar Hıristiyan Rum bu topraklardan Yunanistan’a
gönderilirken ; 1.000.000 kadar Müslüman Türk ise Türkiye ‘ye getirilmiştir.
İşte Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana mübadele ile boşaltılan bu küçük adada geçiyor.
Haber gelmiştir adadaki Rum'lar, çok kısa bir süre içinde gideceklerdir.. Tertemiz evleri gözleri gibi baktıkları bahçeleri, meyve ağaçları , kilerleri sahipsiz kalacaktır, o gün gelir ve giderler bir kişi hariç.
Haber gelmiştir adadaki Rum'lar, çok kısa bir süre içinde gideceklerdir.. Tertemiz evleri gözleri gibi baktıkları bahçeleri, meyve ağaçları , kilerleri sahipsiz kalacaktır, o gün gelir ve giderler bir kişi hariç.
Sadece Vasili gitmez Karınca Adasından. Saklanır. Gitmez çünkü aşkını beklemektedir. Daha küçücük bir çocukken söz
vermiştir ona ‘ Amerika’ya gidiyorum ama döneceğim bekle beni…. ‘ demiştir sarı
saçlı mavi gözlü küçük kız. Adada tek bir can yoldaşı vardır balık ve zeytin yemeyi seven turuncu kedi..
Tanasi’nin dolu kileri ve denizde oynaşan balıklar sayesinde aç kalmayacaktır Vasili.. Yaşadığı savaş ruhunu tahrip etmiş, çok ölüm görmüştür, hem korkmaz hem yürür
ölümün üzerine
Poyraz Musa
; şeref madalyalı İstiklal Savaşı gazisi… Peşindeki kanlılarından kaçmaktadır..
Savaş bitip köyüne dönünce köyünü bomboş bulur ve arkadaşından duyduğu bu
cennet adaya yerleşir, bir ev bir değirmen alır kendine…
Adada bir gölge
fark etmekte ama bir türlü karşılaşmamaktadır.. Yalnız kalmak istemektedir. Ölüm
olmasın istemektedir artık
Mübadillerin
bindiği gemiden kaçarak geri dönen Lena gelir sonra adaya…Onun da tek isteği
vardır gözlerini açtığı bu ada da gözlerini kapamak….
Henüz ada da
üç kişi yaşamaktadır , birde onlara katılmak üzere balıkçı Kadir ve annesi Melek
yola çıkmıştır ama adanın üç sakininin gelenlerden haberi yoktur.
Romanı
okurken savaşının yıkıcılığını, aslında
dünya insanlarının kardeş olduğunu hissediyorsunuz. Yaşar Kemalin o eşsiz
tasvirleri ile gözünüzün önünden cerenler geçiyor, çiçeklerin kokusu hep
burunuzda oluyor, çarşaf gibi üzerinde güneş ışıkları oynaşan Ege denizine
karşı rakı içme isteğinde buluyorsunuz kendinizi…
Kitabın adı
ise Allahuekber dağlarında donmaktan
kutulan küçük bir birliğine katlan halktan insanlarla, Fırat suyuna atılan
Yezidiler’den geliyor
İkinci kitap
eklenecek yeni kahramanlarla şekillenecek sanırım, en kısa zamanda onun
yorumunda görüşmek üzere...
Bir de küçük
not bu romanın üzerine Haris Alexiu dan Herşeyi Yak dinleyin iyi gidiyor...
7 Yorumlar
Yazarın ve buraya taşıyan güzel yüreğin emeğine sağlık.
YanıtlaSilTakibindeyim arkadaşım.
Yazarın ve buraya taşıyan güzel yüreğin emeğine sağlık.
YanıtlaSilTakibindeyim arkadaşım.
Beni alıp başka diyarlara götürdün
YanıtlaSilyorumların resimlemen ve kitap seçimlerin harika
Sevgiyle ilgiyle takipteyim
okudum. bir deeee bu göç ve mübadele öyküleri ne güzel oluyo di mi yaa :)
YanıtlaSilGerçek olduğunu bildiğimiz için bence.. . İnsanlar ne derin bir acı yaşamışlar... Bize düşen okumak paylaşmak :)))
SilYaşar Kemal, okunması gereken değerlerimizden biridir. Tavsiye için teşekkürler!
YanıtlaSilYaşar Kemal 'in tüm kitapları öyle ama bir ada hikayesi dörtlemesi benim için efsane
Sil