Artık kitaplardan söz etmek değil, kitapları yazmak istiyordum


Amerikan Edebiyatında en sevdiğim yazar Paul Auster üstelik hala yazıyor ne mutlu bana ... Cebi Delik, yazarın gençlik yıllarını anlattığı kitabı tam da adı gibi cebi delik olduğu yıllar, o işten bu işe koşuğu karnını ancak doyurduğu yıllar.




Paul Auster'in çocukluğundan beri en büyük tutkusuymuş yazmak , ailesinin hali vakti yerinde olsa da Amerikan ailelerinde çocuklarının, özel okul paralarını , harçlıklarını vermek, hemen araba almak, hatta evleninceye kadar cebine para koymak gibi adetler olmadığı için hep çalışmış yazar. Çalışmak derken öyle fiyakalı işler , ofis boyluk falan değil yanlış anlaşılmasın gemilerde miçouluk, tuvalet temizliği bile var bu işler arasında, bir kaç satır çeviri yapmak , limonata satmak, bahçivanlık , eleştirmenlik gibi işler de var .




Fakat yazar bu işleri seçerken hep yarı zamanlık olmasına özen gösteriyor, çünkü kendine kalan vakitte yazmak istiyor, yazıyor yırtıyor, yazıyor yakıyor yazıyor ve en sonunda beğenip bir yayınevine gönderiyor - ki bir sonraki yazımda bahsedeceğim bir dedektiflik kitabı bu Köşeye Kıstırmak- ama beğenilmiyor. Ama vazgeçmiyor yazar . Bir ara Jery Kozinski ile tanışıyor ki yazarın en önemli kitabını okumuş size anlatmıştım (Boyalı Kuş) Cebi Delik okurken Kozinski ile ilgili satırlarda sanırım Boyalı Kuş'un sırrına vakif oldum. Ayrıca Kozinski'nin kendini öldürdüğünü bilmiyordum onu da bu kitapta 
öğrendim.

Bence bir de azınlık olmanın baskısı var üzerinde Auster'in. Amerika'da yaşayan Musevi bir ailenin oğlu , açıkça yazamamış olsa da bunun zorluklarını çektiğini hissettim ben satırlarda. 

Sanatçı olmak için sanırım acı çekmek ve çok yorulmak gerek yazmıştırm başka bir hayat hikayesinde şimdi emin oldum, vazgeçmemek ve baskı altında kalmak başarının temeli. 

Otobiyografi okuyormuş hissi vermeden, roman naifliğinde olan Cebi Delik'i kesinlikle tavsiye ediyorum. 

Sevgiler
Sevim

15 Yorumlar

  1. Ben de otobiyografik özellikler taşıyan kitapları daha çok seviyorum. Salt kurgudan ziyade gerçekliği olan hikayeler okuna daha çok dokunuyor. Üstelik ilham kaynağı da oluyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bir başkası yaptıysa ben de yapabilirim demek bile yeterli haklısın

      Sil
  2. Zahmet olmadan olmuyor ne yazık ki bu yarın kitabı da kendi çektiği zahmeti anlatıyormuş o zaman mutlak surette güzeldir diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şu an dünyada en çok okunan yazarlardan birinin gençken aç kaldığını ama vazgeçmediğini okumak keyifli bence de

      Sil
  3. Başarılı sanatçıların ortak kaderi olabilir acı çekmek ve sabretmek ama asla vazgeçmemek.

    YanıtlaSil
  4. auster çok sevdin sen evet. sayiden de iyi yazar. en çok anı kitaplarını seviyom ben de onun. museviler biraz azınlık gibi dursalar da en büyük torpilli ırk ya dünyada. amerikayı museviler yönetiyo. hatta dünyayı onlar yönetiyo. sinema müzik edebiyat filan hepsi ellerinde. auster de bunun keyifini çıkarıyodur muhakkak :)

    YanıtlaSil
  5. Paul Auster'ı çok duydum ama hiç kitabını okumadım. Kitaplarına bakacağım merak ettim *-*

    YanıtlaSil
  6. Tam da bu yazma konusuyla ilgili bir yazı yayımladım şimdi... Ah yazmak... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sadece yazmak değil bence tutkusu olmalı insanın

      Sil
  7. Auster benim gerçekten keyifle okuduğum bir yazar. Ve dediğin gibi kendini gerçekleştirmek için harcadığı çabayı okumak benim çok hoşuma gitti

    YanıtlaSil
  8. O işlerde çalışırken ne malzeme çıkmıştır kendisine yazmak için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçinde sanat aşkı , yazma tutkusu olunca her şeyi dikkate almıştyır bence de. Cebi Delik gerçekten çok güzel bir kitap

      Sil