Bazılarının sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur...



Benim muhtemelen anlamadığım bir kitapla karşınızdayım. İçinizden diyeceksiniz ki madem anlamadın neden anlatmaya kalkıyorsun ? Anlayan , derinliğini fark eden birileri bana yardımcı olur diye belkide.

Kitap filminden daha az tanınıyor sanırım, film Audrey Hepburn sayesinde daha doğrusu afişi sayesinde herkesin belleğinde.





Kitap geçmişi  anlatan Buster'in anılarıni 1940 lı yıllarda kırmızı tuğlalı apartmanında komşusu olan Holly ile yaşadıklarını içeriyor diyebiliriz.

Holly 19 yaşında olmasına rağmen çevresinde yaşlı zengin erkekler olan değişik ama çok güzel bir kadındır. Dünyada neredeyse taparcasına sevdiği bir kişi vardır erkek kardeşi Fred. 

Kahramanimiz sabahlara kadar içkili partilere katılır, sarhoş olur dağıtır, erkeklerle alay eder hayatın tadının böyle çıktığını söyler  ama en büyük keyfi herkesin almak istediği ama ulaşamadığı şeylerin satıldığı Tiffany'de kahvaltı etmektir.

Kasvetli , platonik bir aşk ve uçarı bir kadının maceralarını pek keyif almadan okudum. Benim Tuffany'de Kahvaltıdan anladığım bir kadının ruh halinin ne kadar derin , çok mutlu, neşeli ve çok güzel gözüken bir kadının iç dünyasının bunlardan farklı olduğuydu   Gerçek.hayatta da gordügümuz o mutlu yüzlerin  maske  ve iki yuzlu insan ilişkilerinin her yerde nasıl yoğun olduğunu alaycılikla  anlatmış yazar diye düşündüm

Kitabı bitirip başka yorumlara bakınca şoke oldum diyebilirim. Çünkü erkek kardeşi Fred in Freud'a oradan enseste gönderme olduğu, yaşlı erkeklere olan ilişkisinin Elektra Kompleksine bağlandığını  uzun uzun anlatan yorumlar var.  O yüzden diyorum ya eğer bu yorumlar doğru ise ben hiç anlamamışım yazarı. 

Yazarın hayatından kesitler var romanda Truman Capote ABD sosyetesinde yer edinmiş ve pek çok skandala imza atmış bir kahraman . Eşcinsel eğilimleri olan ve ölüm nedeni alkolizme bağlanan bir yazar şeklinde geçiyor pek çok kaynakta. Içinde bulunduğu jet sosyeteyi neredeyse yerden yere vuruyor satırlarda.

Filmi hala izlemedim ama aklımda izleyeceğim. Kitabı okuyun mutlaka diyemesem de, okursanız ve satır aralarını anlarsanız bana da anlatın

Sevgiler,
Sevim




13 Yorumlar

  1. İşin açıkçası bu kitabı çok merak ediyordum ama okumasam da olurmuş. Filmini not aldım. Hafta sonu izleyeyim. Sağol canım:)

    YanıtlaSil
  2. Kitabı duymamıştım ben.

    YanıtlaSil
  3. Evet işte görüntüye inanma derinlerdeki insan farklı gibi bir şey anlıyorsun ama yorumları okuyunca şok:)

    YanıtlaSil
  4. kitabını sahafta bulup çok eski baskısını okudum. filmi kitaptan daha iyi. filmini o kadar çok izledim kiiiii sayısız yaniii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya film yıllardır konusuluyorsa bence de daha iyidir. Filmde de birleri freud veya elektra olayına girse yorumlarda sen de noluyor dersin

      Sil
  5. holy golightly ne güzel bir isim. kutsal hafif takıl anlamında. capote önemli tabii.

    YanıtlaSil
  6. Bir ara çok merak edip almak istiyordum sonra hakkındaki yorumları okuyunca vazgeçmiştim. Pek güzel yorum yapan yoktu çünkü :) Sen de sevmemişsin. İyi ki almamışım diyorum

    YanıtlaSil
  7. Capote yi çok severim. Provokatif bir kalemi var. Aslında haklısın kitap daha cok film olarak uygun belki de o yüzden filmi daha çok ilgi çekmiştir.

    YanıtlaSil
  8. Evet yani görseller hepburn kıyafetleri takıları mimikleri fala görsel bir şölen olabilir ama okumak keyifli olmadi

    YanıtlaSil