Şeker Sokağı- Kahire Üçlemesi 3


Ve Abülcevat ailesi ile veda vakti... Otuz yılını birlikte geçirdiğim, aşklara , evlenmelere, boşanmalara , doğum ve ölümlere şahit olduğunu ailenin 1300 sayfalık öyküsü Şeker Sokağı ile son buluyor.


Saray Gezisinde (  okumadıysanız tık tık  ) Ahmet Beyi
Şevk Sarayında ( yine tık tık   )çocuklarının hayatını okumuştum daha çok . Şeker Sokağı ise Ahmet Beyin torunlarının hikayesi. Torunların siyasi hayatları ve  aşkları ... Zaman o kadar hızlı ilerliyor ki; İlk kitap olan Saray Gezisinde henüz on yaşında olan Kemal son kitapta kırklarına gelmiş bir İngilizce öğretmeni ama daha çok düşünür...






Mısır da yaşanan  siyasi ve ekonomik gelişmelerin ailenin tüm hayatına etkisi iyice hissediliyor bu kitapta, ayrıca Ahmet Beyin yaşlanmış olması sebebiyle otoritesi kalmadığı için hem torunlar hem çocuklar hem de Emine Hanım artık daha özgür... Mısır ise daha karışık, ailen,in her ferdinin iç hesaplaşmaları daha derin. Her biri kendisiyle daha çok konuşuyor, bize kendini daha çok anlatıyor.


Okumayı çok istediğim bu dev eseri bitirdiğim için gerçekten mutluyum şimdi.
Konudan çok üç kitapla ilgili ilgimi çeken beni çok şaşırtan ve üzen konuları da kısaca yazayım size 

Mısırda 1910 dan 1950 lere kadar on iki, on üç yaşındaki çocuklar dahi siyasetle politikayla aşırı derecede ilgiliymiş, ülkenin işgal altında olması mı buna etken, yoksa şimdi teknoloji deyip çok sevdiğimiz esaretimizin olmamasını bunda etken bilemiyorum ama her akşam ailenin toplanıp sohbet etmesi nedeniyle aile içinde konuşulan bu konular çocukları hem bilgi sahibi hem de taraf yapıyor. Şimdi ülkemizde o yaşta bir çocuğa siyaset hakkında bir şeyler sorsak cevap alabileceğimizi sanmıyorum.

Canımı sıkan beni en çok üzen konu ise kadın erkek eşitsizliği oldu. Erkeklere hak olan en basit bir olay bile - fiyatı daha ucuz olduğu için kadın erkek karışık yolculuk yapılan vagona binmek gibi - kadın yaptığı zaman o kadının " hafif " olarak sınıflandırılması. Ne yazık ki ülkemizde bir çok yerde hala süren bu eşitsizliği okumak ve hala var diye düşünmek kolay olmadı benim için

Birde o yıllarda ülkenin İngiliz işgali altında olması sebebiyle sanırım ilkokullarda bile İngilizce dersleri olması, üniversiteye kadar bunun sürüp gitmesi de şaşırdığım bir başka konuydu.

Mısırın siyasi tarihi ile ilgili kısmında  aynı evden yetişen iki zıt kutup kardeşi ise gülümseyerek birazda acıyarak okudum.

Ben bu aileyi çok benimsedim, şimdi neredeler nasıllsa acaba diye bile merak eder oldum neredeyse...

Necip Mahfuz ile mutlaka tanışın
Sevgiler

18 Yorumlar

  1. Teşekkürler değerli bilgiler için.

    YanıtlaSil
  2. harika böyle aile önde fonda ülke tarihi kitaplara bayılırım...not aldım sıraya aldım teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. Bu seriyi okumalıyıım, kediciğe kalp bu arada :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O aslında sokak kedisi ama farkında diil

      Sil
  4. Okunması gerekli bir kitap, dinciler her zaman emperyalistlerin en kolay avı oluyor bu da kanıtı. Maalesef günümüzde de değişmedi bu kural. Eline sağlık Sevim'ciğim.

    YanıtlaSil
  5. Necip Mahfuz'un eserlerini okumak istiyorum aslında. Bahsettiğin gibiyse ilginç konular hakkında kitapları varmış. Bilgilendim sayende teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. böyle bilgi birikimi aktaran sayfaları bir başka seviyorum. ne güzel aktarımlar bunlar...kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  7. Maalesef Kadın erkek eşitsizliği her toplumda görülebilen bir durumdur Çok teşekkürler

    YanıtlaSil