Uçurum İnsanları - Jack London - Kitap Yorumu
Erdemli olmanın ödülü sadece erdemdir...
Blog arkadaşlarımızdan Dikkat Çekiyorum- Abdullah'ın tavsiyesi üzerine elime aldım Uçurum İnsanları nı. Martin Eden, Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş, Demir Ökçe gibi büyük eserlerin yaratıcısı Jack London'un eseri. Roman tadında yazılmış olsa da roman değil bir inceleme, bir sosyal deney demek daha doğru sanki.
Jack Londan; büyük elçiliği hatta arkadaşlarının da karşı çıkmasına rağmen Amerika'dan kalkar gelir Londra'nın doğu yakasında ki hayatı görmek için. Önce bir oda tutar, tüm kıyafetlerini çöpe atıp ikinci el kıyafetlerini satın alır ve giyer ve sokaklara çıkar . İnsanlar görmek, havayı solumak için
Güneşin Batmadığı Ülke'de Büyük Britanya'da evsiz olarak yaşadıklarını , oradakilerle yani uçurumun kıyısındakiler ve dibindekiler ile ilişkilerini anlatır. Yardım kuruluşlarının verdiği bir koğuşta yatar, taş gibi sert ekmeği suyla ıslatıp yer, çaya benzemeyen bulaşık suyu gibi bir sıvıyı içer ve görür ki Londra'nın doğu yakasında bu şekilde yaşayan binlerce Uçurum İnsanı var.
Güneşin Batmadığı Ülke'de Büyük Britanya'da evsiz olarak yaşadıklarını , oradakilerle yani uçurumun kıyısındakiler ve dibindekiler ile ilişkilerini anlatır. Yardım kuruluşlarının verdiği bir koğuşta yatar, taş gibi sert ekmeği suyla ıslatıp yer, çaya benzemeyen bulaşık suyu gibi bir sıvıyı içer ve görür ki Londra'nın doğu yakasında bu şekilde yaşayan binlerce Uçurum İnsanı var.
Yedi sekiz kişilik ailesi ile tek bir göz odada barınan, hatta ahırdan bozma yerlerde yaşayan, yemek yiyip için insanlar, haftada bir dolar için çok ağır işleri bile göze alan kadınlar erkekler, gece parklarda uyumalarına izin vermeyen polisler sebebiyle ancak gündüz tedirgin bir şekilde şekerleme yapabilen çocuklar.
Tüm bu yaşadıklarını okumaya dayanmak dürüst davranmam gerekirse benim için çok çok zor oldu. Yaz aylarının son günlerinde George Orwell 'dan Paris ve Londra'da Beş Parasız ı okumuş onda da aynı şekilde çok sarsılmıştım. Şimdi daha da sarsıldım çünkü iki kitap arasında otuz yıllık bir zaman dilimi var, Orwell London'dan tam otuz yıl sonra anlatmış hemen hemen aynı şeyleri yani iki kitap arasında anlatılan korkunç sefalette değişen hiç bir şey yok. Aç ve sokakta yaşamaya mecbur bırakılan insanlar ve onları hiç fark etmeyen diğerleri.
Londra'nın batısı ile doğusu arasındaki bu uçurum dünyada hala her yerde var aslında, doğru tabir mi bilemiyorum ama belki bir tık daha azaldı ama bitmedi ne yazık ki.
Londra'nın batısı ile doğusu arasındaki bu uçurum dünyada hala her yerde var aslında, doğru tabir mi bilemiyorum ama belki bir tık daha azaldı ama bitmedi ne yazık ki.
Gerçekleri ; yaşayan birinden dinlemek çok etkileyici ve çok zorlayıcı. Ben okuyun derim
Sevgiler
Sevim
29 Yorumlar
Özeti bile sarsmaya yetti Sevim
YanıtlaSilÇok ağladım okurken ben ya çok
Sillise zamanlarımda okumuştum ama hatırlatma iyi geldi..
YanıtlaSilUçurum İnsanları her aklıma geldikçe sanırım bende sarsılacağım etkileneceğim yıllar sonra da
YanıtlaSilHerkitap benim için yeni bir dünyaya açılan kapı içinde sadece romandaki karekterler var ben onlarla beraber yaşarım
YanıtlaSilteşekkürler yeni yazılarınızı bekliyoruz
Yeni dünyalar ne güzel bir tabir
SilKitap fuarındaki görevli önerdi almam için, aldım ama okumadım daha. Ruh halim uygun olunca elime alayım bari.
YanıtlaSilAy karamsar günlerde okuma..valla ben çok agladim
SilMartin Eden'den sonra okuyacağım klasikler arasında. Tavsiye ve tanıtımınız için teşekkürler.
YanıtlaSilMartin Eden okudum ama bur kez daha okuyacağım
SilBu tür gözleme dayalı kitaplar okumak benim için çok verimli oluyor not aldim
YanıtlaSilÇok gerçek çok açık bir kitaptı Uçurum insanları... mutlaka oku valla
SilAçlık "ve" Kimsesizlik"cok haklisin kactanesini görüp dokunmadan geçiyoruz.ya da ac ve kimsesiz olduğunu anlıyoruz ki.
YanıtlaSilBir yerde okumuştum.
AC olan insan her şey yapar.
Özellikle ruhsal açlık hic doyurulmayan korkunç bir durum.
En az fiziksel açlık kadar zor.
Ve bu açlık devam ettiği surece kimse bireysel mutluluk denen duyguyu boğazında düğüm kalmadan yaşayamayacak ne yazık.
Annem iftar sonrası duasında Allah kimseyi açlıkla sinamasin der di.
Ki bu da kaç oruç tutan insan gerçek anlamda icsellestiriyor tartışılır.
Açlık gerçekten çok zor... gerçekten Allah kimseyi hiç bir kulu aç birakmasin
SilDerin bir kutalmış.Okunacaklar listeme ekliyorum.
YanıtlaSilSevgiler
Inci çok güzel gerçekten bak bunun da e kitabı var kontrol ettim
SilJack london okurken, soğuğu iliklerimde, açlığı ve çaresizliği yüreğimde hissediyorum. bu kitabını okumadım. aklımda bulunsun.
YanıtlaSilMuhteşem bir yazar gerçekten
SilKitap sadece Uçurum İnsanlarının acınası yaşamlarını anlatmasının yanında o insanların kurtulma şanslarının olmayışını gözler önüne sermesiyle de önemli. Toplumların kanayan yaralarını tedavi etmek yerine gizlemeleri de cabası... Kitabı beğenmene de sevindim SevKoz :)
YanıtlaSilÇok beğendim abdullah..haklisin uçurum insanları hep o uçuruma mahkum
SilOkumadığım bir yazar deneyeceğim okumayı
YanıtlaSilYazarı tanımaya Uçurum Insanları ile başlayabilirsin
SilJack London sevdiğim yazarlardandır. Ama bu kitabını okumadım. Tavsiyen için teşekkürler. Hemen not alıyorum. :)
YanıtlaSilUcurum insanları okuyunca yazari daha cok sevebilirsin
Silhımms bunu okumadıydım aklımda olsuun amaaa martin eden ve demir ökçe nin hastasıyıım :)
YanıtlaSilMartin okudum ama çeviri kötü diye sevmediydim can yayınlarından alıp bir kere daha okuyacagim
SilVe sorunun yüzlerce yildir hiç degismemesi
YanıtlaSilhımm london kaçırmam hiç okudum bunu da ama bak o saptama ilginç, diğer kitap da aklımda zaten, beş parasız olan :)
YanıtlaSilvalla ağlamak istediğin zamanalrda oku illa ki
Sil