Sineklerin Tanrisi - William Golding - Kitap Yorumu
En büyük düşünceler, en basit olanlardır...
Yaklaşık iki yıl önce elime almıştım ilk kez Sineklerin Tanrısı kitabını, ne yazık ki sevmediğim için yarım bırakmıştım, ama şimdi katıldığım bir atölye çalışmasının ödev kitabı olduğu için baştan sona okumayı başarabildim. Sevdim mi yine sevmedim ama bu sevme sevmeme olayı tamamen benim okuma tarzımla ilgili ben gerçekdışı, ütopik, distopik, fantastik tarza yatkın değilim, gerçekmiş, gerçekleşebilecekmiş şekilde yazılmış romanlar , metinler okumaktan daha çok keyif alıyorum.
Sineklerin Tanrısı tamamen fantastik ve alegorik bir roman. Şimdiye kadar okumamış olanlar için spolier sayılabilecek şeyler yazabilirim baştan söyleyeyim çünkü bu romanı başka türlü anlatma imkanım yok.
Önce romanın isminin nereden geldiğini yazayım . Mina Urgan'ın sonsözü sayesinde öğreniyoruz ki ; İngilizlerin Beelzebub dedikleri şeytanın İncil'deki İbranice adı Ba-al-z-bub aynı anda Sineklerin Tanrısı anlamına geliyormuş. Kitabın sonunda iyi ki bu açıklama var da en azından neden bu isim diye düşünmedim.
Sineklerin Tanrısı, atom bombasında korunmak için başka bir yere gönderilen çocukların uçağının ıssız bir adaya düşmesi ile buradan yaşadıkları hayatta kalma, karınlarını doyurma, barınma ama en çok iktidar mücadelesini anlatıyor.
İlk tanıştığımız karakter Ralph, yakışıklı, akıllı bir çocuk ve elindeki deniz kabuğu sayesinde adadakilerin ilk şefi
Domuzcuk ise şişman, şivesi diğerlerine göre kötü, gözlüklü ve astımı olan aslında içlerinde en zekisi olmasına rağmen görünüşü nedeniyle sözünü dinletmeyi başaramayan bir çocuk
Jack ise kaba güçten yana, güçlü olan iktidardır ve güçsüzü ezmelidir kuramına inanan, kurallara karşı bir çocuk
Simon ise diğelerine göre daha saf az konuşan ve adanın iyi niyetlisi..
Jack bence cahil, eğitimsiz, sorgusuz ve sadece kendini düşünen ve korkutucu gücü simgeliyor, bu kişilerin insanlığa nasıl zarar verebileceğini..
Ralph ise kurallarla , bilimle, akılla bir yerlere gelebileceğinin farkında olan kişiliklerin simgesi ,Domuzcuk ise tamamen aklın
Romanın en büyük kahramanı olan ateş ise bence bilimin....
Sineklerin Tanrısı ; insanoğlunun, aklı, sağduyuyu bilimi tercih etmek , bunları geliştirmek için çok çalışmak yerine kolay yolu gücü, cehaleti, vurup kırmayı seçtiğini anlatıyor ve bu seçimin çok acı sonuçlarını...
Romanın yazıldığı yıl, yazarın ülkesi düşünülerek İkinci Dünya Savaşının yarattığı yıkım, insanların birbirini gözü kapalı öldürebilmesi ve Hitler'in faşist yönetimi üzerine yazıldığı söylenen bir roman Sineklerin Tanrısı ama farkındaysanız ben her zamanki gibi ; sadece kendi hissettiklerimi , anladıklarımı anlattım yine..
Sineklerin Tanrısı ; insanoğlunun, aklı, sağduyuyu bilimi tercih etmek , bunları geliştirmek için çok çalışmak yerine kolay yolu gücü, cehaleti, vurup kırmayı seçtiğini anlatıyor ve bu seçimin çok acı sonuçlarını...
Romanın yazıldığı yıl, yazarın ülkesi düşünülerek İkinci Dünya Savaşının yarattığı yıkım, insanların birbirini gözü kapalı öldürebilmesi ve Hitler'in faşist yönetimi üzerine yazıldığı söylenen bir roman Sineklerin Tanrısı ama farkındaysanız ben her zamanki gibi ; sadece kendi hissettiklerimi , anladıklarımı anlattım yine..
Dediğim gibi ben çok severek okumadım belki ama yine de edebiyat tarihinin en önemi eserlerinden biri olan Sineklerin Tanrısının okunması gereken bir eser olduğuna inanıyorum.
Sevgiler
Sevim
18 Yorumlar
Sürekli önüme çıkıyor kitapçılarda ama bir türlü alamadım.
YanıtlaSilHer zaman gündemde olan bir klasik
SilGüzel bir kitap bence. Filmini de tavsiye ederim...
YanıtlaSilEvet filmi de hep aklimda
SilO çocukların kitabın sonuna doğru yaptıkları içimi acıtmıştı benim.
YanıtlaSilIşte ben distopya sevmiyorum bu yüzden
Silİyi çalışmalar, Yaratıcı Düşünce'' ana fikrini anlatan kısa hikayemi okumak ve değerli yorumlarla katkıda bulunmak üzere sizi blogumda görmek isterim. Teşekkürler.
YanıtlaSilsineklerin tanrısı; ismi de konusu da çok ilginç geldi
YanıtlaSilŞeytanmış işte
Sile iyi tabiii yaniiiii :)
YanıtlaSilDistopya :(
SilBirkaç yıl önce filmini izlemiştim. Beni çok etkilediği için kitabını okumayı ertelemiştim. Kitaplığımda bir süre daha okunmayı bekleyecek. Eserdeki olaylar içimi karartmıştı :-(
YanıtlaSilBen distopyayi sevmiyorum korkutuyor beni Şule
SilHer kitabın zamanı var Ilkaycim
YanıtlaSilAslında kitabın özü çok güzel. Çocukların kendilerini buldukları ada cennet gibi bir yer. Çeşit çeşit meyveler var ve hiç bir yabancı hayvanın saldırısına uğramıyorlar. Ancak aralarındaki iktidar savaşı cenneti cehenneme çeviriyor. Günümüz dünyasının özeti...
YanıtlaSilKonusunu beğensem de bir çok nedenden içine giremediğim bir eser olmuştu benim de
Her kitabı sevmek mümkün değil ki
SilSineklerin Tanrisini çok uzun zaman önce okudum ama yıllar geçtikçe unutuyorum birçok kitabı. Tekrarlanacaklar arasına girsin bu da 😊
YanıtlaSilBen hediye ediyorum bir öğrenciye bu hafta
Sil