Yitik Ufuklar - James Hilton - Kitap Yorumu
Düş mü Gerçek mi - Yitik Ufuklar
2018 başında kendime yüz - yüz on civarında kitaptan oluşan okuma listesi oluşturmuştum. Ağırlıklı olarak Türk ve Dünya klasikleri barındırıyor listem. Amacım yıl sonuna kadar yüz kitap okumuş olmak ve listemin en azından dörtte üçünden oluşması okuduğum kitapların.
Ancak geçtiğimiz hafta kitap alışverişi yaparken arka kapağında ki yazanlar çok ilgimi çektiği için satın aldım Yitik Ufuklar' ı... Daha önce ne kitabın adını duymuştum ne de yazarın. Ama bu benim eksikliğimmiş, çünkü çok 1933 de yazılan bu kitap çok ünlüymüş, 1937 de Lost Horizon adıyla filme uyarlanmış ve film 2 dala birden Oscar Heykelciğini kucaklamış.
Okul arkadaşları toplanmış birer kadeh için sohbet ederlerken, başka bir okul arkadaşlarından söz açılır ; Conway'den ... Conway ve yanındaki üç kişinin bindiği bir uçak iç savaş nedeniyle bir hayli karışık olan Bakül şehrinden kaçırılmış ve bu dört kişiden bir daha hiç haber alınamamıştır. Ancak bu okul arkadaşlarından biri kısa bir süre önce Conway ile karşılaşmış ve onun bu kaçırılmak olayı ile ilgili anlattıklarını not almıştır. İşte Yitik Ufuklar 'ın konusu bu notlardan oluşuyor.
İngiliz Konsolosu Conway, yardımcısı Mallisson , bir Amerika'lı Barnarde misyoner Miss Brinklow adlı kadın Baskül'den bir uçağa binerler ama Çinli'mi Tibetli'mi tam olarak anlayamadıkları bir kişi tarafından uçak kaçırılır. Bu dört kişi fidye için kaçırıldıklarını sanırlarken, kendilerini Şangri -La manastırında bulurlar. Buradan tek başlarına çıkmalarına imkan yoktur. Lamaların da onlara yardımcı olmak gibi bir niyeti yoktur.
Conway ve arkadaşları burada esirdir, ama keyifli bir esarettir bu, her çeşit yiyecek önlerinde binlerce kitabın bulunduğu kütüphane hizmetlerindedir. Isıtma sistemi olan manastırda muhteşem müzikler çalmakta, banyo imkanı bulunmaktadır.
Son derece garip olan bu manastırda bir takım sırlar vardır ve Conway bunları duyunca aklı bir hayli karışır.
Son derece ilginç, düşle gerçek arasında bir kitap Yitik Ufuklar. Öylesine ünlü olmuş (ben hiç bilmesem de ) öylesine tutulmuş ki Şangri- La , Çin'de bir şehre bu isim verilmiş ve dağlık olan bu şehir çok fazla turist çekmeye başlamış bu isim değişikliğinden sonra . Hatta İstanbul'da aynı isimde bir otel bile var
Çok fazla tarzım olmamasına rağmen, çok severek, çok heyecan içinde okudum ben bu romanı. Değişik bir şeyler okumak istiyorsanız mutlaka okuyun seveceksiniz
İyi hafta sonları
Sevgiler
Sevim
18 Yorumlar
Yıllar önce okuyup çok sevmiştim bu romanı. Elinize sağlık.
YanıtlaSilBende hiç tarzım olmayan bir romanı bu kadar seveceğimi düşünmemiştim ama çok güzeldi
SilEdebiyat ve sinemanın gücü mü desek, hayali bir şehir gerçeğe ad oluyor.
YanıtlaSil:)
Ne kadar güzel bir his değil mi
SilKitabın ismi çok güzelmiş.
YanıtlaSilKitap ta okunmaya değer
SilBak ben de kaçırmışım bunu, okuyayım hemen :)
YanıtlaSilÇok keyifli ya oku oku
Silheey bilmiyodum tımıms aklımda olsuuun :)
YanıtlaSilBence de yaz bi kenara
SilBeni de esir alsınlar o zaman o koca kütüphaneye. Listeme ekledim canım. Sağol :)
YanıtlaSilYaniii şimdi okuyunca alsınlar dermisin bilemedim 😀
SilListeme aldım. Teşekkürler.
YanıtlaSilKeyifle okuman dileğiyle
SilSevkoz hatirlamıyorum sana haber verdim mi seni tavşanlı blogumda mimledim bir bak istersen benimadimtavsan.blogspot.com
YanıtlaSilHikaye kitaptan fırlayıp gerçeğe de isim olarak yansımış. Güzel yemekler, müzik ve kitaplar daha ne olsun. Bazen bir esirden farksız olduğumuz yaşamda bile bu imkanlara ne kadar uzak kalıyoruz.
YanıtlaSilDağların arasında bir manastırda bu esaret keyifli olabilir aslında :)
SilBu sene okuma hedefim elimdeki kitapları mümkün olduğunca eritmek. Önümüzdeki yıllarda kitap alırken daha seçici davranmak istiyorum. Benim tercihim de Türk ve dünya klasikleri olacak. Okumak istediğim, okumam gereken çok klasik var.
YanıtlaSil