Biz şimdi ölsek, en fazla kahvede çaylar soğur...


Üç yıl önceymiş Muhtelif Evhamlar Kitabını  adlı öykü kitabını okumuş ve yazar keşke bir roman yazsa demişim. ( İşte ispatı )  Genç Türk yazar okumayan hele ki öykü sevmeyen biri olarak Ömür İklim Demir'in kaleminden çok etkilenmiştim , gerçekten hevesle bekliyordum romanı. Kum Tefrikaları 2020 nin son günlerinde YKY tarafında yayımlandı bende yeni yılın ilk günlerinde elime aldım geçmiş, günümüz ve gelecek arasında geçen bu romanı.



 

Kum Tefrikaları; Suruç'ta görev yapan Doktor Mithat'ın aldığı bir telefon ile başlar. Büyük hala Yurdanur 125 yaşımda  vefat etmiştir ve halanın Kandilli'de ki evi miras olarak Mithat'a kalmıştır. Evi görmeye giden Mithat ailenin övünç kaynağı pilot olan enişte Şevket Kemal'in günlüğünü bulur.  Günlük Arap alfabesi ile yazıldığı için okuma konusunda edebiyat öğretmeni dostu Murat'tan yardım alan Mithat'ın öğrendikleri ile 1914 'e Balkan Harbi sonrası moral olarak çökmüş olan halkı canlandırmak biraz da bağış toplamak için İstanbul'dan Kahire'ye helikopterle uçulduğu zamana gider.

Şevket Kemal , Yüzbaşı Fethi , Nuri, Tevfik, Sadık, İsmail Hakkı geçmişin bu aziz kahramanlarının hikayesi ile büyülenen Mithat'ın hayatı kahramanların izinde  hiç beklemediği şekilde değişir. 

Romanın ilk başlarında hayatım o ölüm haberini aldığım telefonla değişti demekle ne demek istediğini  son 50 sayfaya gelince anlayabildim. Aslında yazarın da dediği gibi roman orada bitebilirdi ama bitmeyip çok çok farklı bir şekle bürünerek devam etti.

Geçmişin roman içinde harmanlanması en sevdiğim şey hep söylüyorum. İlk hava şehidimizin adının Fethi olduğunu ve Fethiye ilçesinin adının da bu yüzbaşının anısı için verildiğini mesela Kum Tefrikaları sayesinde öğrendim. 

Yazarın son 50 sayfada yaptığı ise beni şaşkınlığa uğratan bir bilim kurgu hikayesi oldu. Gülsem mi kızsam mı hatta yok  böyle bir şey deyip ağlasam mı bilemedim.

Ben çok severim diye başlamıştım Kum Tefrikaları'na yazar roman burada bitmeliydi dediği yere kadar da sevdim ama son anda yaptığı ile o güzel tarih öğeleri barındıran romanı ne yazık ki yıkmış. Çok üzgünüm


Sevgiler,

Sevim




10 Yorumlar

  1. hımm o zamansaaa son 50 sayfaya dek okuruz hihihi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabilir valla :) zaten yazar kendi roman burada bitebilirdi demiş:)))

      Sil
  2. Ne güzeldir beklediğin bir kitabı çıkar çıkmaz almak:) Son kısımların hayâl kırıklığı yaratması üzücü olmuş ama.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben 350 sayfada bitti.kabul ediyorum oraya kadar gerçekten çok güzeldi

      Sil
  3. Tamamıyla aynı görüşteyiz. Elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üzüldüm ben ya ne kadar hevesle beklemiştim

      Sil
  4. Bazen yazarlar ve anlaşmalı yayınevi bir sözleşme imzalarlar. Örneğin, bu yıl içinde 2 tane kitap basacaksın. vs. Bunu bir yayınevi sahibinin canlı yayınında dinlemiştim, belki de öyle bir şey oldu. Yazarın hikayesi orada bitecekti ama yayınevi bir 50 sayfa daha istedi falan... bilmem? :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) ben oraya kadar olan kısmı sevdim ama bu benimle de ilgili olabilir bilim kurgu sevenler tamamını da çok sevebilirler:) dediğim gibi tamamen benim fikrim

      Sil
  5. Geçmişin roman ile harmanlanmasını ben de severim :) Son bölümüyle senden geçer not alamadı yani

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanı tabi böyle demek haddim değil ama benim tarzım değil bilimkurgu ile birleştirmiş yazar ben sevmediğim için bu tarzı bana uymadı demek daha doğru olur

      Sil