Gölgeler - Zülfü Livaneli - Kitap Yorumu

Gölgeler

Blog takipçilerim okuduğum kitapları anlatırken onlara kendimce başlıklar verdiğimin farkındadır herhalde. Gölgeler'i okuduktan sonra başlık düşündüm ama bulamadım bu yüzden kendi adıyla kaldı ne yazık ki. 

Çıktığı günden bu yana hep alıp okuyayım diyordum , iki yıl sonunda nihayet okudum. Okudum ama keşke okumasaydım da Zülfü Livaneli hep sevdiğim edebiyatçılar arasında kalsaydı diyorum. 

Hemen hemen bütün kitaplarını büyük bir keyifle okudum şimdiye kadar, Mutluluk, Son Ada, Leyla'nın Evi , Elia İle Yolculuk, Yaşar Kemal, Kardeşimin Hikayesi... Konstantiniyye Oteli kısmen daha az keyif aldığım bir kitabıydı diğerlerine göre. İşte Gölgeler aslında bu romanın içinde bir bölüm olarak düşünülmüş sonradan ayrı bir kitap olarak yayımlanmış. 

Bu bir roman değil aslında şehrengiz. Şehrengiz nedir derseniz Divan Yazını'na bir kentin, bir kadının, bir erkeğin güzelliklerinin anlatıldığı koşuk yapıt.

 İşte Gölgeler'de de İstanbul anlatılıyor doğal olarak. Anlatıcılar Fatih Sultan Mehmet, Atatürk, Halide Edip, Yahya Kemal , Reşat Nuri, Nazım, Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Orhan Veli, Yaşar Kemal, Attila İlhan, Cemal Süreya, Ece Ayhan ve Ülkü Tamer.

İşte bu kişiler önce otelin balo salonunda sonra da dışarıda sohbete başlıyorlar ama kendi isimleri ile değil, müstar alarak. Müstear da takma ad  demekmiş efendim kitap sayesinde edindim bu bilgiyi mahlas bilirdim de müstear duymamıştım.

Kitap 110 sayfa olarak gözükse de punto ve resimlerle bu hale getirilmiş 40 sayfa tutmaz sanırım normal baskı yapılmış olsa.

Bu kadar değerli ve özel isimleri sırf ticari kaygı ile kullanılmış olmasını ve kopuk kopuk diyalogları ne yazık ki hiç sevmedim. Livaneli gibi bir edebiyatçıya da bu ticari kaygıya ortak olmayı ne yazık ki hiç yakıştıramadım.

Mutlaka okumak istiyorum derseniz siz bilirsiniz elbette ama ben mutlu bir okuma deneyimi yaşamadım. Karar sizin

Sevgiler
Sevim