Çok bilirsen çabuk yaşlanırsın...


Ekim ayında grup arkadaşlarımla Durgun Don okumuştuk Şolohov'dan şimdide yazarın bir başka eserini Uyandırılmış Toprak'ı okuduk. Yaklaşık bin sayfa.. Yine Don bölgesinde geçiyor roman ama yıl 1930 lar. İç savaş bitmiş, Stalin zamanında Rusya'da tarımsal kolektifleştirme çalışmalarını anlatıyor, bu iki ciltlik dev eser.





1. Cilt
**********
Merkezi yönetim Davidov'u Gremyaçiy Log köyüne bir kolhoz (tarım kooperatifi) kurması için gönderir. Burada amaç tüm kulakların (zengin köylüler) mallarını (tarla, buğday, hayvan, ev, kıyafetler  gibi her şey )alıp devletin malı yapmak orta sınıf ve fakir köylüleri devlete ait öküzler makinelerle devletin tarlalarında çalışmaktadır. Köyde Nagulov, Şukar Dede , Razmityonov, Uşakov gibiler yardımıyla çalışmaya başlar Davidov.

Bu arada orta sınıf köylülerden olan Yakov Lukiç'in evine ordudan tandığı bir subay gelir; Polevtzev. Onun da amacı bu kolhozların kurulmasını engelleyerek, Rus yönetimine karşı köylüleri kışkırtıp ayaklandırmaktadır.

İlk cilt boyunca kolhoz kurmak için mücadeleyi ve ona karşı çıkanların çatışmalarını okumak, onların iç dünyalarına girmek, sırtı yara olan öküzü için içi parçalanan ama öküz artık kendi malı değil devletin olduğu için elinden hiç bir şey gelmeyen köylüleri okumak eşsiz bir deneyim kattı bana.

2. Cilt
************
Gremyaçiy Log köyünün Stalin adını verdikleri kolhoz kurulmuş,  köylüler de bu düzene uymaya başlamıştır artık. Herkes günlük çalışma saatine göre para almakta, yarı aç yarı yok yaşamaya devam etmektedir. Ara sıra çıkan küçük sorunları Davidov ilk başlarda bağırarak daha sonra soğukkanlılıkla çözmektedir. Tüm kahramaları  çok iyi tanıdığımız,  hatta kahkahalarla güldüğümüz yerlerin de olduğu bu cildi elimden bırakamadan okudum.

Bin sayfalık muhtesem Uyandırılmış Toprak Rusya'da yaşanan gerçeği herkesin gözünden anlatıyor. Okurken tüm kahramanlara hak veriyorsunuz. 

Şolohov'u okurken Yaşar Kemal okuyormuş hissine kapıldım sürekli, hani Yaşar Kemal bir ağaç anlatır ,tüm dallarıyla yapraklarıyla kabuğundaki çatlaklarla o çatlaktaki karıncayla toprağa uzanan kökleriyle okuyunca o ağaç karşınızda durur ya işte Şolohov okurken de çayır çımen, saman balyaları,
 ahırlar, inekler, kediler, güvercinler ve bütün karakterler hepsi karşımdaydı. 

Harikulade diyebileceğim bir eser.  Yordam Edebiyat iyi ki Türkçe'ye kazandırmış.. 
Okumadan ölmeyin

Sevgiler
Sevim

31 Yorumlar

  1. çok fena okumak isterdim elimde bu kadar okunmayı bekleyenim olmasaydi :)

    YanıtlaSil
  2. Vatan İçin Dövüştüler'ini çok severim Şolohov'un. Dediğin gibi insanın gözünün önünde canlandırıyor bütün detayları. Diğer kitaplarını da okumalıyım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vaktin olunca ilk bunu al sonra durgun don

      Sil
  3. Ekim’de mi okumuştuk Durgun Don’u?
    Zaman ne kadar çabuk geçiyor. Durgun Don hepimizi bir o yana bir bu yana sürüklemişti. Bu eseri ayaklarımızı yerden kesti. Yaşar Kemal benzetmen o kadar doğru ki. Ruslar’ın Yaşar Kemal’i Şolohov olsa gerek. Ve Şolohov okumadan Rus edebiyatı okunmuş sayılmamalı. Kalemine sağlık Sevimciğim. En kötü okumamız böyle olsun.
    Derya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2020 de bunun üzerine çıkacak ne okuyacağım bakalim

      Sil
  4. haydi mime!! https://edischar.blogspot.com/2020/02/dumduz-mim.html

    YanıtlaSil
  5. Bu adamın kitapları bin sayfadan aşağı değil :)

    YanıtlaSil
  6. Bunu da okudum yıllar yıllar önce birde Don Kıyısında Hasat vardır. Çok okunacak kitap olmasa yeniden okumayı isterdim. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  7. Rus edebiyatı bir derya. Hâlâ okunmayı bekleyenler var. Biri de bu örneğin.

    YanıtlaSil
  8. Bu yazarı son zamanlarda sık sık görüyorum. Halbuki baya eski zamanlarda yaşamış ama sanırım Yordam Kitap'ın kaliteli baskıları yazarı ülkemizde popüler hale getirdi. Kitap fuarında Durgun Don seti %50 indirimliymiş ama ben görmemişim. Eğer seneye de o kadar indirim olursa kaçırmayacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle yordam iyi iş çıkardı bir baska set var aklımda martta fuarı bekliyorum

      Sil
  9. hımm bu da durgun don kadar iyi yani öyle mi, bunu okumamıştım :)

    YanıtlaSil
  10. Sevim Hanım siz seviyorsunuz böyle dev eserleri ama ben cesaret edemiyorum:)) sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet evet 2020 de biraz böyle okuyacağım

      Sil
  11. Durgun Don'u okumuştum. Yazarı çok sevmiştim. ma bu eserini okumadım. Edinmeli o zaman bu kitabı.

    YanıtlaSil
  12. Ay canım çok okumak istediklerimden. Bu sene inşallah nasip olur:)

    YanıtlaSil
  13. Uyandırılmış Toprak, duymuştum daha önce ama detayını bilmiyordum. Rusyada işçilerin ve köylülerin yaşamını anlatan kitapları severim. Tam benlikmiş bu. Teşekkürler tavsiye için. :)

    YanıtlaSil
  14. Bu degerli eseri okumayı çok isterim, bin sayfa oldugunu görünce tatilde okumak iyi olacak diye düşündüm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sakin sakin okunur günde 30 sayfa okusan 1 ay

      Sil
  15. elinize sağlık güzel yorum katmışsınız

    YanıtlaSil