Semerkant - Amin Maalouf - Kitap Yorumu
Dünyanın Güneşe Dönük En Güzel Yüzü
Seviyorum efendim, tarihi harmanyalan kitapları çok seviyorum. Amin Maalouf'u daha bir çok seviyorum. Hangi kitabını okursam okuyayım yıllardır derslerde ezberletilen tarih bilgilerini neden ezberlemek yerine bu şekilde öğretilmediğine hayıflanıyorum. 2001 ' de okumuştum Semerkant'ı , 17 yıl sonra yeniden okudum, çünkü Fedailerin Kalesi Alamut'u okumaya başlayacaktım ki ; yorumlarda Semerkant ile aynı kişileri, aynı yılları anlatır ama iki kitap birbiri ile çelişir yorumlarını görünce bir kez daha daldım tarihin arka sokaklarına...
Semerkant yarı Fransız yarı Amerikalı Benjamin O. Lesage' ın batan Titanic' ten kurtulması ama elindeki değerli hazine Ömer Hayyam'ın Rubaiyat' ın sulara gömülmesi ile başlıyor. Ve Büyük Selçuklu Devleti devrine, Tuğrul ve Çağrı Beylere, Çağrı Beyin oğlu Alparslan'a ve onun oğlu Melikşah zamanına gidiyor.
Tabi ki devrin en önemli astronumu, bilgini, şairi Ömer Hayyam ,bir kervansarayda tanıştığı Hasan Sabbah ve Nizamülmülk romanının ilk yarısının en önemli kahramanları... O sayfaları okurken gerçekten o kişilerin arasında gezdiğimi, sanki karşılıklı oturmuşum da sohbet ediyormuşum hissine kapıldığımı fark ettim. Ömer Hayyam' ın dörtlükleri ve gündelik yaşamını romanı öyle bir hale getirmiş ki elimden bırakmam mümkün olmadı. Ömer Hayyam'ın ölümüyle bu dev eser - Rubaiyat- farklı kişilerin eline geçer. Herkes hayal mi, gerçek mi bilinmeyen bu esere ulaşmak ister. Eseri elinde bulunduranlar ölüme yenik düştükçe eser de yeni sahibi ile başka yollara çıkar.
Romanın ikinci yarısı 1900 lerin başında İran ayaklanması sırasında geçiyor, bu muhteşem eserin peşine düşen Benjamin O. kendini savaşın ortasında bulup, aşık oluyor ve Rubaiyat' ı da eline alarak balayını geçirmek üzere Titanic'e biniyor ama ne yazık ki kaza elindekileri kaybetmesine sebep oluyor. Bu süreçte de İran' ın başından geçenleri ve yakın tarihi bir kez daha öğreniyoruz.
Romanın bu ikini yarısını ilk yarısı kadar hevesle okuyamasam da, Hsaan Sabbah, Ömer Hayyam ve Nizamülmül gibi muhteşem kahramanlar olmasa da 1900 lerde gerçekten harikulade bir eser Semerkant
Titanic ile böyle bir eserin -kopyasının bile olsa- sulara gömüldüğünü hatırlamak içimi acıttı. Diğer bir kopyası da bugün British Museum'da olan bu eser belki de bir şekilde ülkemizde sergilenebilirdi belki kimbilir...
Giriş kısmında da yazmıştım, tarihi ezberletmek yerine Büyük Selçuklu Devleti işlenirken bu kitap ödev olarak verilse hangi öğrenci Celali Takvim'in bu devride kullanıldığını ve takvimin yaratıcısının Hayyam olduğunu unutabilir ? Yada Alparslan ın bir suikast sonucu öldürüldüğünü ? Ya da Melikşah ı dokuz yaşında evlendiği eşinin yönlendirdiğini.
Ben yarın Fedailerin Kalesi Alamut'u okumaya başlıyorum. O kitabın yorumu ile birlikte aradaki farkları da yazarım ama siz hala okumadıysanız Semerkant'ı mutlaka okuyun..
Sevgiler
Sevim.
22 Yorumlar
Semerkant'ı ve tüm Amin Maalouf kitaplarını çok severim. Alamut'u ise hiç sevmemiştim. Bakalım siz nasıl bulacaksınız? Elinize sağlık:)
YanıtlaSilÇok bahsedilen bir kitap Alamut merak ettim bir kaç gün içinde okurum sanırım
Silİkisi de severek okuduğum eserlerdi.Tarih bilgisiyle beraber sosyolojik çıkarımlar da yapılacak iki eser bana göre.Benjamin'in şahsında, batılıların doğu toplumlarına bakış açısını,kendilerine biçtikleri medeniyet taşıyıcısı ve hami rolünü ve daha bir çok şeyi görmek mümkün.Kesinlikle Semerkant ve Alamut arka arkaya okunmalı.
YanıtlaSilSemerkant çok keyif verdi gerçekten çok mutlu olarak okudum 2. Seferde de.. Sıra Alamut'tA
SilSemarkant en sevdiğim kitaplardandır. Kitabı okurken sanki büyülü bi halkanın içine giriyor gibi hissediyordum. Gerçekten çok etkilenmiştim. Amin Maalouf zaten en sevdiğim yazarlardan. Hatta şu an Yüzüncü Ad kitabını okuyorum. Ama okudunuz mu bilmiyorum Beatrice'den Sonra Birinci Yüzyıl kitabı benim için tam anlamıyla hayal kırıklığıydı. Nazarlık deyip geçiyorum :)
YanıtlaSilYüzüncü Adı okudum Maalouf benim de çok sevdiğim bir yazardır, hiç düşünmeden ikinci kez okurum kitaplarını
SilSiz 17 yıl sonra tekrar okudum yazınca, bende kitaplığımdan Semerkant'ı bulup ilk sayfasına düştüğüm nota baktım. Aralık 2001 de okumuşum. Öyleyse tekrar okunma zamanı gelmiş.. Fedailerin Kalesi Alamut'u ise henüz okumadım. Paylaşımınız için teşekkürler.
YanıtlaSilHem unuttuklarımı hatırlamak hem de Alamut için hazırlık oldu...
SilÇok iyi yorumlar var Alamut için umarım ben de severim
Tarihi harmanlayan kitapları ben de çok seviyorum efendim.
YanıtlaSilGerçekleri böyle anlatmak müthiş
SilAlamut'u okumuş ve sevmiştim ama Semerkant'ı okumadım..Okusam iyi olur aslında 😊teşekkürler tanıtım için :)
YanıtlaSilAlamut fedailerinin oluşma hikayesi aslında Semerkant
SilTarihi aydınlatan ya da kesitler veren kitaplar benim de ilgi alanıma giriyor. Semerkant' ı okumak isterim. Güzel tanıtımın için teşekkürler.
YanıtlaSilBilim kurgu yada fantastik eserler hiç tarzım değil
Silikisini de okudum yaa. ne ilginç bir tarih değil mi. hasan sabbah çok değişik biriymiş yaa :)
YanıtlaSilÇoookk .. Bunların gerçek olduğunu bilerek okumak çok acaip
SilSemerkand kaynım okumam için tavsiye etti. Bakalım sıra gelecek inşallah.
YanıtlaSilÖzellikle ilk 150 sayfa çok etkileyici
SilTam benim ilgi alanlarım. Selçuklular, Hasan Sabbah, Ömer Hayyam... Çok güzel bir öneri, teşekkürler :) Semerkand'ı mutlaka okuyacağım.
YanıtlaSilAmin Maalouf'un Afrikalı Leo kitabı var bende. Henüz okumadım ama onu da okuyacağım. Tarihini bildiğim şeylerin kurgusunu okumak hoşuma gidiyor :)
Senden özeniyorum üniversite sınavına hazırlanıp tarih bölümünde okumak istiyorum.. Bu sene deneyebilirim kendimi sınavda
SilBenim de okumak istediğim kitaplardan. Alamut'la çeliştiğini bilmiyordum ama kiminle konuşsam önce Semerkant'ı, sonra Alamut'u oku diyor. Genellikle Alamut daha çok beğeniliyor. Bakalım sen ne düşüneceksin?
YanıtlaSilAlamut'u pek sevmedim yarım bıraktım ama bitireceğim
Sil