BOOKSTAGRAM HESAPLARI VE Y KUŞAĞI


Eleştiriyi genelde sevmem, çok rahatsız olmadığım müddetçe de eleştiri yapmamaya çalışırım; özellikle de kitaplar konusunda. Hani anlatılan bir hikaye vardır. Bir ressam resim yapıp şehrin ortasına bırakmış beğenmediğiniz yerleri kırmızı ile işaretleyin demiş, ertesi gün bir bakmış ki tüm tablo kıpkırmızı. Daha sonra beğenmediğiniz yerleri düzeltin demiş hiç kimse dokunmamış resmine... İşte bu sebeple o kitabı yada o yazarı eleştirebilmek için en az o yazar kadar edebiyata emek vermiş olmam gerekir diye düşünüyorum .

İnstagramda gezerken, çok fazla 'bookstagram' hesabına rastlıyorum, binlerce takipçili. İtiraf etmeliyim ki güzel konsept fotoğraflar ekliyor ve altına çok fazla etiket açarak bir çok kişinin keşfet sekmesinde çıkmayı başarıyorlar. Pek çoğunda fotoğraftaki kitap ile ilgili bilgi olmuyor, ya arka kapak yazısı yada tek bir alıntı kitabın içinden. Kitabı okuyup mu o gönderiyi yapıyorlar bilmiyorum ama onların güzel fotoğraflarından kitap adını alıp, araştırmamı kendim yapıyorum kitap listelerim için. Bu arkadaşlara kızmıyorum ama bazı hesap sahipleri var ki...

 Y kuşağının kötü örneği olan bu arkadaşlar; ne yazık ki her şeyin en iyisini kendilerinin bildikleri konusunda ısrarcı, sadece kendileri için yaşayan, düşünen abartılı özgüvene sahipler. Daha az dinliyorlar Ve bir kitabın altına öyle bir eleştiri yazıyorlar ki yazarı okuyabilse 'Aaman Tanrım bunlar ne diyor'  diyecek hale gelir.

Sanırım geçen yıl bir hesapta ' Gurur ve Önyargı' eleştirisi vardı. Eleştiri aşağı yukarı şu şekildeydi; Kitabı hiç beğenmedim. Gereksiz karakter fazlalığı vardı, çok detaylıydı, sürekli bay bayan deniyordu, aşk azdı....  Ben de cevap olarak eleştirmeden önce iki yüz yıl önce yazılan bu eser neden klasik olmuş nasıl bu kadar çok satmış ve okunmuş ve bu kadar insanın beğendiği hayran olduğu bir kitapta acaba benim gözden kaçırdığım bir şey mi var acaba diye düşünseydin keşke ve ayrıca o yılın edebiyat anlayışının temeli detaylı anlatımlar ve tasvirler yazdım... Aman Allahım herkes bana cahil ve herkes her şeyi beğenmek zorunda değil diye yazdı :) Yazan arkadaşlara bakıyorum e yaş olarak hemen hemen çocuğum olacak yaştalar ve ben kimim nasıl bir edebi birikimim var , onlara göre neleri daha iyi değerlendirebiliyorum asla bilmeden döktürüyorlar. 

Elbette herkes her şeyi beğenmek zorunda değil, elbette eleştiri hakkımız her zaman var ama bunu kendimize yöneltildiğinde de kabul etmek zorundayız . Yani siz bir şeyi beğenmediğiniz söylüyorsanız ben de bu cümlenizi beğenmediğimi size söylediğimde kabul etmeniz gerekiyor. İşte ne yazık ki Y Kuşağında bu yok, onlar he zaman haklılar :)

Bu konuyu unutmuştum ki, geçenler de bir hesapta Nobel Ödüllü bir yazarın bir kitabı için şöyle bir eleştiri vardı ' Ne tasvir yapmış be adam arkadaş, donuna kadar anlatmış, işte bu Nobel yanlış kişilere veriliyor, hem bu jürideki adamlar bütün dilleri okuyor mu bu ödül hep siyasi' ve altında da bu yoruma çok güldük, çok eğlendik diyen takipçileri görünce yeniden aklıma geldi geçen yıl yaşadığım...

1901 yılından itibaren verilen ödülün siyasi gerekçeler ile verilmiş olma nedeni yok mudur? Vardır belki kim bilir? Ama ödülü, ödül alanları yerden yere vurmak ve tasvirleri bu derece aşağılamak ne kadar doğru bir yaklaşım.

Yazımın başında da söyledim, eğer daha iyisini ben yapamıyorsam bu denli eleştiri sağlıklı bir yaklaşım değil bence, fikrimizi söyleyelim, ben senin gibi düşünmüyorum diyelim her zaman ama en doğru dille

Sevgiler
Sevim

27 Yorumlar

  1. Instagramda bu tip hesapları takip etmiyorum. Yeni nesil çok farklı ben o kadar okuduklarına da inanamıyorum 🤔

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de takip etmiyorum ama o kadar çok # kullanıyorlar ki, keşfet kısmında çok çıkıyorlar kitap fotoğrafı görünce bakıyorum. Bazıları gerçekten okumuyor anlıyorum ama okuyanların da sınıf arkadaşının bir hareketini eleştirir tavırla yazmasından rahatsız oluyorum

      Sil
  2. Çok denk geliyorum ben de böylelerine:( Gurur ve Önyargı için ben de hep evlilikten bahsediliyor diye olumsuz bir yorum okumuştum. O dönemin kadınlarının yaşadıklarını göz önüne almadan böyle bir şey demek... Üzücü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de madem sen Jane Austen'e eleştiri yapıyorsun ben sana yanılıyorsun dersem bana cahil demek yerine o da beni eleştiri hakkını kullanıyor demelisin...

      Sil
  3. :-) başedilmiyorlar değil mi? :-) Boşver, üzülme. Hayat bir yolunu buluyor, bulur..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) ) Z kuşağını seviyorum ben çok zekiler ya

      Sil
  4. Onlar hızlı tüketimin nesli, çok çabuk tükettikleri için üretimi bilmeleri mümkün değil. Ayrıca benmerkezcil yetiştirildiler, bizler de z ve milenyumu bencil yetiştiriyoruz. Burada bizler derken toplum genelini ifade ediyorum. Elbette aramızda farklı düşünen ebeveynler vardır. Yorumu yazan için o anlık bir tüketim ve işi bitti, hemen yeni bir tüketime geçiyor. Gelecek neslin yöneticileri bunlar, hatta eğitmenleri olacaklar. İşi bittiği anda dönüp bakmazlar arkalarına, kodları öyle. Bir tek özelliklerini seviyorum ve beni geleceğe dair umutlandırıyor. Tüm tüketim olumsuzluğuna ve acımasızlığa rağmen sorguluyorlar, X ve öncesi gibi boyun eğmiyorlar her haksızlığa. İşvereni zorluyor bu, bizim kaderciliğimiz işverene çok yarar sağladı yıllarca. Şartlar değişti, vermeden almak Allah' a mahsus sözü daha bir gerçek. Onun dışında bu hızlı tüketim tehlikeli ve bir o kadar da kırıcı olabiliyor. Ancak bu bizim ve değişen toplumun eseri, birlikte yaşamayı öğreneceğiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Z kuşağı bilime eğitime Önem veriyor ama y maalesef öyle değil ne olmak istediklerini bilmeden her şey olma peşindeler vr haklısın asla. Üretimin değerini bilmiyorlar

      Sil
  5. Genç yaşta her şeyi çözmüşler, hahaha :D Çifte standart da cabası. Sonra da hayat beni anlamıyor falan olur ihtimal.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yalnız hayat onları anlayacak dimi onlar hayatı değil :))) her şey onlar nasıl istiyorsa öyle olmalı başka çözümü yok

      Sil
  6. Evrimin başka bir oyununun sonuna geliniyor gibi geliyor;bilgi içinde bilgisizce sonlanacak insan ve insancıklar nesli...Deryalar ne yapsın;yüzmeden,teknenin,rüzgarın,dalgaların dilinden anlamıyorsan...Teşekkürler güzel bir tespit...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim çok haklısınız bunca bilginin içinde bilgisizlik seçiliyor ne kadar acı

      Sil
  7. Yeni jenerasyonda var maalesef bahsettiğin durumlar. Karşılıklı saygı çerçevesinde birbirimize duygu ve düşüncelerimizi anlatıp düzeyli eleştirilerle beslenebilsek keşke.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke... Keşke herşey benim emrime amade demesek

      Sil
  8. ay napcan işteee hayat böyle artııık sosyal medya y kuşağııı herşey nette ekrandaaa :)

    YanıtlaSil
  9. Bu hesapların birçoğu için esas mesele dikkat çeken, güzel fotoğraflar üretmek :) Doğum fotoğrafçısı için bebek ne ise onlar için de kitap o :) Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haha süper bir yaklaşım vallaha.. Fotoğrafı çek takipçi yap

      Sil
  10. Öyle düşünen birine destan yazsan bir şey değişmez 😀

    YanıtlaSil
  11. Bak sen öyle şeyler yazınca ben de kendimi bir sorguladım yani. Baştan savma işler yapıp kitaplar hakkında cahilce yazmak istemem. 🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya tabiki herkesin okuduğu her kitap hakkında söyleyeceği cümlesi olur ama nasıl diyeyim Eşkiya filmini izledim Şener Şen oynuyordu ama komik değildi bunun için beğenmedim dersen cehalet olur, klasik okuyup betimleme, tasvir çoktu bu yüzden beğenmedim yazarsan ve eleştiri alırsan da kabul etmelisin bence

      Sil
  12. çok beğeniyorum tüm yazılarını, emeğine sağlık

    YanıtlaSil
  13. Çok klişe bir laf var ya, aslında hiç sevmem ama doğru, gerçekten zevkler ve renkler tartışılmıyor. Benim hayranlıkla okuduğum, çok sevdiğim bir kitabı biri yerden yere vurunca hem şaşırıyorum hem de üzülüyorum. Sonra çok okunan, çok sevilen bir kitabı ben sevmeyince demek ki olabilirmiş diyorum. Eğer dozunda yapılırsa her kitap eleştirilebilir bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabiki herkes herşeyi beğenecek diye bir şey yok ama eleştri üslubu ve eleştirine yanıt gelince takındığın üslup onemli

      Sil
  14. Bookstagram hesaplarının çoğunda ne yazık ki "skor"lar konuşuluyor. Bu sene 100 kitap okuyacaktım, 120 okudum gibi...
    Ne yazık ki market raflarında satılan albenili atıştırmalıkların yanında en az onlar kadar çıtır çerez tüketimlik kitaplar da yer alıyor günümüzde. Onları okumaya alışanlar da doğal olarak klasiklerden tat almayı bilmiyor, aslında edebiyatı bile tanımıyor. Sonrasında da dediğiniz gibi dozu ayarlanmamış eleştiriler uçuşuyor havada.
    Çok güzel bir konuya değinmişsiniz nitekim. Söylediklerinize katılıyorum ben de.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke o kadar kitabı gerçekten okumuş olsalar aslında..

      Sil