Kendi ayıbını örtmek isteyen başkalarının yüzüne kara çalar...



Değişik duygularla okuduğum, hatta okurken sonunu tahmin ettiğim için , sırf öyle bir sonu okumayayım diye dura dura okuduğum efsane bir roman Beyaz Gemi . Issık Gölü civarında bir vadi... Yine beni o topraklara götüren muhteşem bir kalem Cengiz Aytmatov

Bu yıl için planlarımda külliyatının hepsi olmasa da büyük kısmını tamamlamak istediğim bir yazar Aytmatov. İçime işliyor yazdıkları, tabirleri...



Beyaz Gemi, küçük bir çocuğun hikayesi 7 yaşını bitirmiş 8 den gün almış. Önce babası, sonra annesi terk etmiş onu. Dedesi Kıvrak Mümin ile dedenin ikinci karısı büyütüyor çocuğu, 3 haneli San-Taş vadisinde yan evde Bekey teyze ve kocası Orozkul yaşıyor, 3. Evde ise Gülcemal ve kocası Seydamet ve minik bebekleri. Çocuğun tüm dünyası bu kadar işte , hayalleri var, kayadan bitkiden arkadaşları var  bir de dedesinin dürbünü... Her gün  tepeye çıkıp Issık Göl den geçen ' Beyaz Gemi' yi seyrediyor. Babasının o gemide çalıştığını , bir gün;  kafası insan , vücudu balık olarak o gemiye kadar yüzeceğini babasını bulacağını hayal ediyor.

Arada yaşadıkları vadiye gelen , maşin-mağazadan bir çanta alıyor dedesi ona ve okula başlıyor çocuk bu çantasıyla... Artık en yakın dostu çantası oluyor, her derdini çantayla paylaşıyor çocuk. Dedesinin ona anlattığı ve ezbere bildiği Maral Ana masalını anlatıyor, maralların kutsallığını, soylarını maralların kurduğunu ve onlara el sürülmezliğini.

Orozkul ; her zaman ki gibi sarhoş olduğu bir gün çocuğu okuldan almaya gidecek olan Mümin dedeyi işten kovuyor. Ve dede;  Orozkul ne derse yapmaya mecbur oluyor bundan sonra, işe geri dönebilmek için... Bu çocuğa hiç beklemediği bir acı sürprizi getiriyor...

Çocuk saflığı, temizliği, iyi kalmaya çalışan büyüklerin şartlar karşısında direnemeyişi, Kırgızların masalları, gelenek görenekleri  o kadar güzel harmanlanmış ki... Çocuğun o küçük dünyasını okurken gözlerim doldu. Kıvrak Mümin' e elimi uzatıp gel dede bu şehre demek istedim . Ve tabiki Issık Göl' e onun kıyılarına gittim yine...

Issık Göl 1600 metre rakımda bir göl ama buna rağmen kışın donmuyor zaten bu nedenle adı Issık (Ilık- Sıcak) Göl...Kırgız halkı için kutsal bir göl burası. Bu gölü , kendi halkı olan Kırgızları, doğayı, oradaki karı, tipiyi, buzu, yazın kavurucu sıcağını Aytmatov gibi anlatabilecek başka bir yazar yoktur sanırım. Beyaz Gemi' de de böyle işte halkın inanışları ve masalları eşliğinde tanıyoruz oraları. Mesela Kırgızlara göre yedi göbek atasının ismini sayamayan kişinin geçmişine önem vermediği için bozulduğuna inanılırmış. Bu hiç iyi karşılanmazmış. Geçmişine, tarihine önem vermek ne kadar güzel bir gelenek benim çok hoşuma gitti...

Aytmatov için ne kadar 'okuyun 'desem az olur. Ama ben yine de söylemeden yapamam okuyun lütfen... Issık Göle gidebilmek için okuyun, Mümin dedeyi, çocuğu tanımak için okuyun...

Sevgiler..

Not: Issık göl fotoğrafı paylaşmak için Google da gezerken , oraları çok güzel anlatan bit yazıya rastladım, iznini de alarak sizinle sayfasını paylaşıyorum. Göz atarsanız siz de tatil rotanızı oralara çevirebilrsiniz.

http://onurataoglu.blogspot.com.tr/2015/01/krgzistan-issk-gol-tanrnn-yeryuzundeki.html

0 Yorumlar