Her şeye sahip birine bile eski bir kitap hediye edilebilir ...

Bursa'da , İstanbul'da, Cunda'da yada başka bir Avrupa şehrinde dolaşırken; eski bir yapıya bakıp burada kimler yaşamıştı , neler yaşamıştı diye düşünürüm hep ve bundan dolayı da eski dönemlerde geçen kitapları okumayı daha çok severim. 'Bu olay gerçekten yaşanmış olabilir mi  ' diye daha da merakla okurum kitabı.. Doğu'nun Limanları da işte tam böyle bir kitap. Bir tarihi son derece sıcak samimi bir üslupla anlatıyor bize.



İstanbul'da başlıyor roman sonraki durak ise Adana.. 6 Nisan 1909 da meydana gelen Ermeni olayları, Roman kahramanı İsyan'ın Ermeni annesi ile Türk babasının evlenme kararına vermesine sebep oluyor.. Ondan sonra gelen güzel Beyrut günleri.. Evet İsyan roman kahramanımız; zengin saygın bir ailenin oğlu, çok zeki. En iyi derece ile Fransa'ya tıp okumaya gidiyor İsyan.. 1940 larda 2, Dünya Savaşı' nda Bakü takma adıyla isyanların lideri oluyor tıpkı adı gibi.. Ve o günlerde büyük aşkı Yahudi Clara ile tanışıyor.. Ve sonra Arap-İsrail savaşı patlak veriyor. Roman dünyanın en güzel ülkelerinin birinde Fransa ' da son buluyor..




Doğu'nun Limanları  aslında bir savaş romanı, hatta bir kaç savaş.. ama savaşın romanı değil. Savaşın insan hayatlarını savurmasının, tüketmesinin romanı bence.. Bir insanın öyküsü bu roman, roman boyunca savaş hep var ama ön planda hep insan var. Onun hayalleri var, yaşam tutkusu var, aşkı var, ümitleri var , yıkılışları yeniden ayağa kalkışları var. Ama bir yerde işte o savaşın hüznü hep var, o hüznün içinde de hep aşk var

Amin Maalouf'u lise yıllarımdan beri hep severek okurum ve okurken hep düşündüğüm şey keşke yazarın yazdığı dilden (Fransızca) olarak okuyabilseydim, çevirmene ihtiyacım olmasa olmuştur. Bu kitabın çevirisi son derece iyi yapılmış.

Doğuyu, tarihi bu kadar iyi romanlaştırabilen yazar azdır kanımca. Tüm kitapları okunası bir yazardır, hem bilgilenmek hem o tasvirler ,hem de tarihte kaybolabilmek için ve o tarihin için de gezerken bitmeyen aşkların büyüsüne kapılmak için...

Ben çok severek , çok keyif alarak okudum 2 ay kadar önce... Okursanız pişman olmazsınız

Romandan altını çizdiğim bir kaç satırı da paylaşıyorum sizlerle.

Sevgiler,
Sevim


*Bir insan hayatının doğum ile başladığına emin misiniz ?
*İnsan ancak lambasının fitili bittiğinde ölür 
*Aşk , el değmemiş olarak kalabilir, heyecan da öyle. Aylar da geçse, yıllar da geçse ! Hayat bıkılacak kadar uzun değil 




10 Yorumlar

  1. hımmm ne güzel bak anlattığın o duygular yanii :) maluf bunu ve üç dört romanını okudum. meraklı şeyler yazıyor. popüler konular seçiyor. kulinle maluf benziyo gibii. ama yaşar kemal bambaşka tabii. o edebiyat yaaa o farklııı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşar Kemal... Ayrı bir dünya apayrı bir derinlik

      Sil
  2. Doğudan Uzakta kitabı okumuştum yazarın. Bu kitapta ismi ve konusuyla ilgimi çekiyor.

    YanıtlaSil
  3. Genelde Asya ve Avrupa kültürlerini yazan bir yazar. Lübnan'da doğup Avrupa'da yaşayınca öyle oluyor galiba. Her romana bir müzik çok iyi bir fikir. Emeğine sağlık canım :))

    YanıtlaSil
  4. Şu an Amin Maalouf'un Doğudan Uzakta kitabını okuyorum ben de. Murad'ın ölümünün ardından Tania'nın da üzüntüsünü bir nebze dindirmeye çalışan Adam, eskimiş arkadaşlarını toplamaya çalışıyor.

    Romanın ilerleyen bölümlerini merak ediyorum :)

    Tanıtım için teşekkürler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin maalouf çok severim doğudan uzakta okumadım okuyayım ben de madem merak uyandırdı

      Sil
  5. Yazarın Doğunun Limanları kitabını okuduktan sonra okumuştum bu kitabını. Açıkçası Doğunun Limanlarını zorlayarak bitirmiştim ve bu kitaba da beklentisiz başlamıştım. Ama iyi ki okumuşum, o kadar etkileyiciydi benim için.

    YanıtlaSil